1. GİRİŞ
Ceza hukuku mevzuatında düzenlenen el koyma ve müsadere gibi tedbirler sadece gerçek kişileri değil, tüzel kişi olan şirketleri de doğrudan etkileyebilmektedir. Bu tedbirlerin alınması, şirketlerin banka hesaplarından üretim araçlarına kadar geniş bir etki alanı olmakla birlikte bazı durumlarda ticari faaliyetlerin tamamen durmasına dahi yol açabilmektedir.
Bu yazımız ile ceza hukuku mevzuatı çerçevesinde tüzel kişilere uygulanan el koyma ve müsadere kararlarının şirket faaliyetlerini nasıl sekteye uğrattığını ve bu risklere karşı alınabilecek hukuki ve operasyonel önlemler ele alınmıştır.
2. Müsadere ve El Koyma Nedir?
Müsadere kavramını genel olarak suç sebebiyle bazı eşya yahut kazançların mülkiyetinin devlete aktarılması olarak tanımlayabiliriz. Türk Ceza Kanunun (“TCK”) ikinci bölümünde “Güvenlik Tedbirleri” düzenlemesine gidilmiş olup müsadere kavramı da burada düzenlenmiştir. Kanun koyucu, suç işleyenin tüm malvarlığının devlete geçirilmesi anlamına gelen genel müsadere yerine, işlenen suç ile ilgisi olan malvarlığının müsadere edileceğini düzenlemiştir. Türk Ceza Kanunu’nda iki temel müsadere türü düzenlenmiştir:
a) Eşya Müsaderesi (TCK m.54): Suçta kullanılan veya suçun konusu olan eşyaların devlete geçmesidir.
b) Kazanç Müsaderesi (TCK m.55): Suçtan elde edilen maddi menfaatin devlete geçmesidir.
El koyma ise Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenmiş olup bir eşyanın geçici olarak devletin hakimiyeti altına alınmasıdır.
3. Şirket Mallarına El Koyma/Müsadere Riski Hangi Durumlarda Doğar?
Tüzel kişiler (şirket, dernek, vakıf vb.), kendi adlarına işlenen suçlardan doğan menfaatler ile suçta kullanılan varlıklar bakımından cezai tedbirlere tabi tutulabilir. TCK m. 60/2 de yer alan “Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında da uygulanır.” düzenleme ile Şirketler hakkında müsadere hükümleri uygulanabilmektedir. Konuyu somutlaştırmak için birkaç örnek vermek gerekirse şirketin ofis bilgisayarlarında lisanssız yazılım kullanıldığı tespit edilirse, bu yazılımlar ve yüklü olduğu cihazlar müsadere edilebilir. Yahut kozmetik firmasının, bilimsel olarak ispatlanmamış sağlık ve içerik iddialarını ürün ambalajlarında ve reklamlarında kullandığında, bu ürünler suçun konusu sayılarak müsadere edilebilir.
Tüzel kişinin malvarlığına ceza muhakemesi kapsamında el konulması çoğunlukla, suçun şirketin faaliyetleri sırasında işlenmiş olması, suçtan elde edilen gelirin doğrudan şirkete ait hesaplara yansıması yahut şirketin organize şekilde suç faaliyetlerine aracı olması (örneğin, naylon fatura düzenleyen muhasebe firmaları) gibi durumlarda meydana gelebilir. Her somut olaya göre durumu ayrıca değerlendirmek gerekmekle birlikte bu durumlarda şirket malvarlığı üzerine tedbir konabilecektir. Bu uygulama işe şirketin faaliyetlerinin etkilenmesi de kaçınılmazdır.
4. El Koyma ve Müsadere Kararlarının Ticari Faaliyet Üzerindeki Etkileri
El koyma yahut müsadere kararı tüzel kişilerin ticari faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Nitekim banka hesaplarına el konması durumunda nakit akışı durabilir, üretim ekipmanlarına el konması durumunda üretim kısmen yahut tamamen durabilir yahut müşteri, tedarikçi veya yatırımcı ilişkileri zarar görerek itibar kaybı oluşabilir. Özellikle yabancı ortaklı yahut ihracat yapan şirketlerde sözleşmeye aykırılığın yahut hukuki bir sorumluluğun oluşmasına sebebiyet verebilir.
5. Hukuki ve Operasyonel Olarak Alınabilecek Önlemler Nelerdir?
a. Şirket işleyişi ve organizasyonuna uygun iç denetim ve uyum mekanizmaları kurulmalıdır.
b. Erken hukuki müdahale yukarıda belirtilen itibar kaybı, üretimin durması yahut nakit akışının durması gibi sonuçların oluşumunu engellemektedir. Örneğin soruşturmanın en başından hukuki müdahale yapılırsa bu karar verilmeyeceği gibi bu yönde alınacak karara itiraz edilmesi yahut el koymanın kapsamı daraltılması yoluna gidilerek zarar en hafife indirilebilir.
c. Tüzel kişinin ceza sürecinde pasif kalması yerine, ilgili bili ve bilgileri sunarak katkı sağlaması mülkiyet hakkının korunmasa ve itibar yönetimine katkı sağlayacaktır.
d. Şirket ortaklarının kişisel malvarlığı ile tüzel kişinin malvarlığı ayrımına önem verilmelidir.
e. Suç gelirlerine ilişkin soruşturmalarda finansal dokümanların eksiksiz tutulması şirket yararınadır.
6. Değerlendirme
Ceza mevzuatı kapsamında verilen el koyma ve müsadere kararları şirketleri ciddi zararlara uğratabilmektedir. Bu nedenle şirketlerin risk temelli iç denetim süreçleri geliştirmesi, finansal dokümanları eksiksiz tutması, hukuki desteği aksatmadan bir an önce alması gerekmektedir. Önemle belirtilmelidir ki; tüzel kişiliğin ekonomik devamlılığını ve itibarını korumak, sadece savunma değil, stratejik bir planlama meselesidir.
Kıdemli Av. Betül Önal Payze













