Telif Hakkının İnternet Ortamında Korunması

Telif hakkı kişinin emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken tanınan haklardır. Türkiye’de telif hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) kapsamında korunmaktadır. Eserin meydana gelmesi ile tescile gerek olmaksızın korumadan yararlanılmaktadır, ancak bunun koşulu FSEK’te sayılan eser türleri arasında yer almasıdır.  Bu eser türleri; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri, işlenmeler ve derlemeler, alenileşmiş ve yayımlanmış eserler olarak altı ana başlıkta sayılmıştır.

Günümüzde internet kullanımının artması ile FSEK’te sayılan eser türlerinin dijital platformlarda kullanımları telif hakkı ihlallerinin artması sonucunu doğurmuştur. Kişilerin bilgi edinme hakkı ile fikri mülkiyet haklarının eser sahibine sağladığı koruma arasında hassas bir denge oluşturulması gerekmektedir.  Bunun sebebi dijital platformlarda daha az maliyetle ve çok daha kısa sürelerde bilgiye erişilebilmesi neticesinde internet ortamında paylaşılan içeriklerin denetimine ilişkin birtakım mekanizmalar geliştirme ihtiyacı gündeme gelmiştir.

Öncelikle internet ortamında gerçekleştirilen ihlallerin neler olabileceği hususu değerlendirilmelidir. Bu kapsamda telif hakkı ihlalleri karşımıza farklı şekillerde çıkabilmektedir. En çok karşılaşılan ihlal türleri görüntü, ses, yazı, bilgisayar programları, sinema eserleri ve bilimsel eser ihlalleridir. Bu kapsamda eser sahibinin izni olmaksızın söz konusu eserlerin kullanımı, çoğaltılması ve iletimi durumlarında telif hakkı ihlali gündeme gelecek ve izinsiz kullanımlar ile ortaya çıkan ihlalleri önlemeye yönelik yaptırımlar söz konusu olacaktır.

Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (“WIPO”) fikri mülkiyet korumasının geliştirilmesine yönelik uluslararası kural ve ilkelerin oluşturulmasına destek vermek, sözleşmelerin uygulanmasını sağlamak, telif hakkına ilişkin kayıt taleplerini yerine getirmek, telif hakkı konusunda hukuki yardımda bulunmak ve ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklara çözümler getirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler arasında Bern Sözleşmesi, Roma Sözleşmesi, TRIPs, WIPO İcra ve Fonogramlar Antlaşması, WIPO Telif Hakları Antlaşması yer almaktadır. Sayılan sözleşmelerdeki temel amaç eser sahiplerinin eser üzerindeki haklarını korumak ve söz konusu ihlalleri önlemeye yönelik uluslararası kurallar inşa edebilmektir. İnternet ortamında telif hakkının korunabilmesi amacıyla WIPO’nun halihazırda bir koruma mekanizması bulunmamakla birlikte, telif hakkının dijital platformlarda korunmasına yönelik görüş ve değerlendirmeleri bulunmaktadır. Özellikle dijital platformlarda eser sahiplerinin telif haklarının korunmasına ilişkin yeni düzenlemelerin gerekliliği hususunda tavsiyeler paylaşılmaktadır.

Uluslararası düzenlemelerin yanı sıra telif haklarının korunmasına yönelik dijital sistemler de bulunmaktadır. Bu koruma sistemlerinden biri de “Dijital Hak Yönetim Sistemleri” olarak adlandırılmakta ve izinsiz kullanımlara engel olmak amacıyla kullanılmaktadır. Örneğin, internet ortamında yayınlanmakta olan bir bilimsel makalenin kullanıldığı bilgisayar, kullanım süresi, belge üzerine yapılan işlemeler söz konusu sistem ile kolayca tespit edilebilmektedir. Bu tespit telif hakkının hangi bilgisayarlarca kullanıldığı, çoğaltıldığı ve paylaşıldığı bilgisine erişebilmeye de imkan sağlamaktadır. Günümüzde bu sistem Amazon, Apple, Google, BBC, Microsoft gibi büyük şirketler tarafından da kullanılmaktadır. Özellikle korsan kullanımla mücadele kapsamında ihlallere engel olan bu sisteme getirilen en büyük eleştiri ise üst düzey bilgisayar kullanım bilgisine sahip kişilerin, sistemin sağladığı korumayı aşabilmesidir. Söz konusu sistemin geliştirilmesi durumunda eser sahibinin hakları ihlale uğramayacak şekilde korunacak olsa da henüz tam anlamıyla koruma sağlanamamaktadır.

Diğer bir koruma mekanizması ise, dijital platformların kullanıcılarına sağladığı bildirim imkanıdır. Bu sayede kullanıcılar telif hakkının haksız kullanımının gerçekleştirildiği içeriğin kaldırılması için bildirimde bulunarak söz konusu paylaşıma erişim engeli getirilmesine yönelik talepte bulunabilirler. Günümüzde en fazla kullanıcıya sahip Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformları bu sistemi kullanmakta ve telif hakkı ihlallerinin kullanıcılar tarafından gerçekleştirilmesi halinde daha hızlı sonuç almayı mümkün kılmaktadır. Yapılan bildirimin ardından ilgili dijital platform bu içeriğin telif hakkını ihlal ettiğini tespit ederse, eserin haksız kullanımı sona erdirilerek söz konusu içeriğe erişim engeli getirilebilmektedir.

Türkiye’de ise internet ortamında gerçekleştirilen telif hakkı ihlallerine korumaya yönelik düzenleme FSEK’te yer almaktadır. Amerikan Dijital Çağ Telif Hakları Kanunu’nda yer alan koruma mekanizması Türk Hukuku’na uyarlanarak “Uyar-Kaldır” sistemi olarak benimsenmiştir. FSEK Ek-4. maddesinde yer alan düzenleme aşağıdaki gibidir :

“Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır. Bunun için hakları haleldar olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle bilgi içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlâlin durdurulmasını ister. İhlâlin devamı halinde bu defa, Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. İhlâlin durdurulması halinde bilgi içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Servis sağlayıcılar, bilgi içerik sağlayıcılarının isimlerini gösterir listeyi her ayın ilk iş günü Bakanlığa bildirir. Servis sağlayıcılar ile bilgi içerik sağlayıcıları, Bakanlıkça istendiği takdirde her türlü bilgi ve belgeyi vermekle yükümlüdür. Bu maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

Uyar-Kaldır sistemini bir örnekle açıklamak gerekirse; eser sahibine ait bir ses icrasının izinsiz bir şekilde dijital platformda kullanıldığının eser sahibi tarafından tespit edilmesinin ardından, haksız kullanımın gerçekleştirildiği servis sağlayıcısına uyarı yapılarak üç gün içerisinde ihlale son verilmesi talep edilir. Servis sağlayıcısının üç gün içerisinde ihlale son vermemesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurularak ihlale devam eden servis sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. Hizmetin durdurulması ile söz konusu izinsiz kullanıma konu olan içeriğe erişim engeli konularak ihlal sona erdirilir. İhlalin durdurulması halinde ise içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Söz konusu izinsiz kullanımlara yönelik yaptırımlar FSEK 72.maddesinde düzenlenmiştir. Eser üzerinde hak sahibi olmayan kişi tarafından gerçekleştirilen izinsiz kullanım doğrultusunda kişiye altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesi düzenlenmiştir.

Her ne kadar Uyar-Kaldır sistemi eser sahibinin haklarını korumaya yönelik bir uygulama olsa da bu koruma sistemine getirilen eleştiri “hukuka uygunluk” sebebinin bulunup bulunmadığına yönelik tespit meselesidir. Amerikan Dijital Çağ Telif Hakları Kanunu’nda da yer alan düzenlemede adil kullanım sınırları içerisinde yer alan kullanımların telif hakkının ihlali sayılmadığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda adil kullanımın sınırlarını çizilmeli ve telif hakkı ihlali sayılmayan hususların da kanunda düzenlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte Uyar-Kaldır sistemi, telif hakkının ihlaline yönelik cezai bir yaptırımı ele alırken eser sahibinin eserden doğan maddi ve manevi haklarının korumamakta ve tazminini sağlamamaktadır.

 Sonuç

İnternet kullanımın artması ve dijital platformların günlük hayatımızda büyük bir yer kaplaması sebebiyle, bilinçli veya bilinçsizce meydana gelen ihlallere yönelik eser sahibinin hakları ile kişinin bilgi edinme hakkı arasında bir denge oluşturulması gerekmektedir. Bu noktada dijital koruma mekanizmalarının yetersiz kaldığı hallerde, yasal düzenlemeler yapılarak ihlal hususu detaylı bir şekilde düzenlenmeli ve adil kullanımın sınırı çizilmelidir. Önümüzdeki yıllarda dijital platformların sınırlarının daha da genişleyeceği göz önünde bulundurulduğunda, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alan düzenlemeler ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenmelidir.

Kaynakça:

          5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

          İnternette Fikri Hakların Korunması – Doç.Dr Veysel Başpınar , Av.Doğan Kocabey

          İnternet Ortamında Fikri Hakların Korunmasına Uygulanacak Hukuk , Doç. Dr. Yavuz Kaplan

          Avrupa Birliği ve Türkiye’de Fikri Mülkiyet ve Veri Koruması – Özlem Oğuz

          Fikri Mülkiyet Hukuku – Prof. Dr. Rauf Karasu, Yrd. Doç. Dr. Cahit Suluk, Dr. Temel Nal

          WIPO – Copyright Treaty, TRIPs, Berne Convention, Rome Convention

İlginizi çekebilir

Yorum Yap

Email adresiniz gizli kalacaktır.