I. GİRİŞ
Günümüzde tarafların tahkim yargılamasının daha hızlı gerçekleşmesi, daha az masraflı olması, gizliliğin esas olması ve tarafların serbestçe uyuşmazlığın gerektirdiği nitelikleri haiz hakemleri seçerek sürece doğrudan dahil olabilmeleri gibi pek çok nedenle özellikle ticari uyuşmazlıkların çözümünde sıkça tahkim yargılamasına başvurdukları görülmektedir.
Tahkim kararları 160’dan fazla ülkenin taraf olduğu 10 Haziran 1958 Tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesi (“New York Konvansiyonu”) sayesinde ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde tanınmakta ve icra edilebilmektedir.
Tarafların arasındaki hukuki ilişkilerden doğmuş veya ileride doğması muhtemel uyuşmazlıkların çözümünde tahkim yargılamasının tercih edilebilmesi için öncelikle bir tahkim anlaşmasının varlığı aranmaktadır. Bu anlaşma, tarafların hukuki ilişkisini doğuran esas sözleşmenin içinde bir tahkim şartı olarak yer alabileceği gibi, ayrı bir sözleşme şeklinde de oluşturulabilir.
Tahkim yargılamasının niteliği gereği taraflar davalarını çözecek hakem veya mahkemeleri, bunların sayı ve niteliklerini, seçim tarzını ve tahkim sözleşmesinin içeriğine ilişkin olarak tahkim yerini, tahkim sözleşmesine uygulanacak hukuku, tahkim prosedürüne uygulanacak hukuku, esasa uygulanacak maddi hukuku, yargılamanın usul ve şeklini, başvurulacak ispat vasıtalarını ve yargılamada esas alınacak lisanı serbestçe belirleyebilmektedirler.
Taraflar tahkim anlaşması yaparken “Kurumsal Tahkim” ve “Ad-Hoc Tahkim” olmak üzere yapısal olarak farklı iki tahkim türüyle karşılaşırlar ve bir seçim yaparlar.
II. KURUMSAL TAHKİM VE AD-HOC TAHKİM NEDİR?
KURUMSAL TAHKİM
Kurumsal tahkim, tarafların tahkim sürecine ilişkin tüm organizasyonu bir hakem kuruluşuna tevdi ettikleri bir tahkim türüdür. Kurumsal tahkimde yargı işlevini haiz organ tahkim merkezi değil, tarafların seçtiği hakemlerdir. Tarafların kurumsal tahkim yoluna gidebilmesi için yapacakları tahkim anlaşmasında, hukuki ilişkilerinden doğmuş veya ileride doğması muhtemel uyuşmazlıkların çözümü için uyuşmazlığı götürecekleri tahkim kurumuna atıfta bulunmaları gereklidir.
Tahkim kurumlarının uyuşmazlığı çözmek üzere uygulayacağı usul ve kurallar önceden belli olduğundan taraflar, ad hoc tahkimin aksine tahkim yargılamasının usul ve kurallarını detaylı olarak önceden düzenleme yükümlülüğü altına girmezler.
Taraflarca kurumsal tahkim merkezlerinin tercih edilme sebebi, bu merkezlerin tahkim yargılamasını detaylı olarak düzenlemesi, kurumsal tahkim merkezlerinin konulmuş usul ve kurallarının önceden bilinmesi ve süreci yürütecek teknik ve idari teşkilatlanmaya sahip olmalarıdır.
AD-HOC TAHKİM
Ad-Hoc Tahkim ise Kurumsal Tahkimin aksine bir kurumun dahil olmadığı ve tahkim sürecinin kısmen ya da tamamen taraflarca organize edildiği bir tahkim türüdür.
Taraflar tahkim kurallarını kendileri belirleyebilecekleri gibi BM Milletlerarası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL) tarafından hazırlanan tahkim kurallarını da kullanabilir. UNCITRAL Tahkim Kurallarının 1. maddesinde bu durum;
“Taraflar, sözleşmesel olsun olmasın, belirli bir hukuki ilişki bakımından aralarındaki bir uyuşmazlığın UNCITRAL Tahkim Kurallarına göre çözüme bağlanacağını kararlaştırmış bulunuyorlarsa, söz konusu uyuşmazlıklar, taraflarca kabul edilecek değişikliklere bağlı olarak işbu kurallara göre çözümlenir.”
şeklinde açıklanmıştır.
Ad-Hoc Tahkimin taraflarca tercih nedeni, Kurumsal Tahkim merkezlerinin bürokratik yapısının tahkim yargılamasında gecikmelere neden olabilmesi ve ek masraflar çıkarabilmesidir. Günümüzde yabancılık unsuru bulunduran ticari tahkim uygulamasında Ad-Hoc Tahkimin Kurumsal Tahkime oranla daha yaygın olduğu belirtilmektedir.
Uyuşmazlıkların çözümü için hangi nedenlerle tahkim yargılamasının tercih edilmesi gerektiği, ilgili uyuşmazlığın tahkim yargılamasına uygunluğu ve tahkim sürecinin doğru ve etkin şekilde yürütülebilmesi için alanında uzman ve ilgili mevzuata hâkim deneyimli bir kadrodan profesyonel destek alınması önerilmektedir.













