• Anasayfa
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
  • English
  • Deutsch
  • Français
  • Español
  • Italiano
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Rekabet Hukuku Kavramlarının Kesişmesi

14 Mart 2025
içinde Makaleler
Okuma Süresi: 4 dk okuma
A A
Rekabet Hukuku Kavramlarının Kesişmesi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”)’un yürürlüğe girmesiyle Türk Hukuku’nda ilgi uyandıran rekabet düzenlemeleri, piyasadaki rekabet ortamının sağlıklı bir şekilde işlemesini amaçlamaktadır. Bir başka deyişle 4054 sayılı Kanun’dan kaynaklanan Rekabet Hukuku düzenlemeleri, piyasadaki rekabetçi ortama odaklanmakta olup piyasa yapısını kontrol ederek rekabetçi düzenin kendisini korumayı amaçlamaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“6102 sayılı Kanun”)’ndan doğan Haksız Rekabet fiillerine ilişkin düzenlemelerde ise yanıltıcı reklamlar, ticari ürün ve markaların kopyalanması, ticari sırların ifşası, rakip karalama, yıkıcı fiyatlandırma, ayrımcılık gibi çok daha geniş kapsamlı olarak birtakım ticari uygulamalara yönelik kurallar öngörmüştür. Ancak kapsam olarak birbirinden ayrışan yaklaşımlara sahip olan bu iki alanın amacı temelde rekabeti korumaktır. Yalnızca amaca yönelik geliştirdikleri perspektifler birbirinden farklıdır. Bu sebeple, bu iki hukuk alanı birçok konularda birbirini desteklemekte hatta birbiriyle uygulamada kesişmektedir.

4054 sayılı Kanun’daki Rekabet Hukuku düzenlemeleri ile 6102 sayılı Kanun’da düzenlenen Haksız Rekabet kuralları, yukarıda da belirttiğimiz üzere,  temelde rekabeti koruma amacına dayansa da bu iki hukuk dalı arasında bazı yöntemsel farklılıklar bulunmaktadır.  4054 sayılı Kanun’daki Rekabet Hukuku düzenlemeleri, makro düzeyde bir koruma sağlarken, 6102 sayılı Kanun’nda yerini alan Haksız Rekabete ilişkin hükümler mikro düzeyde rekabeti korur. 4054 sayılı Kanun, piyasa düzenini kontrol ederken, 6102 sayılı Kanun’daki Haksız Rekabete ilişkin düzenlemeler ise ticari davranışları konu alarak ticari suiistimalleri engellemeye çalışır. Bu nedenle, işbu iki hukuk dalını birbirinden tamamen ayrıştırmak mümkün değildir.

4054 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanun’un haksız rekabete ilişkin hükümleri bazı durumlarda kesişmekte olup her iki Kanun’dan doğan düzenlemeler birlikte uygulama alanı bulabilmektedir. Kesişme halleri kapsamında ilk akla gelenler ise aşağıda detaylıca ele alınmıştır:

1. Yıkıcı Fiyatlandırma

Yıkıcı Fiyatlandırma, bir teşebbüsün, rakiplerini pazar dışına itmek veya potansiyel rakiplerinin pazara girmesini engellemek amacıyla uyguladığı aşırı düşük bir fiyatlandırma stratejisidir. Bu tür bir fiyatlandırma, eğer teşebbüs hâkim durumdaysa, 4054 sayılı Kanun uyarınca hâkim durumun kötüye kullanılması olarak kabul edilir. Çünkü hâkim bir teşebbüs, bu maliyet altı fiyatlandırmanın altından finansal olarak kalkabilirken hâkim durumda olmayan bir teşebbüs bunun altından kalkamayacağından pazardan silinir. Bu da piyasadaki rekabet ortamının devamlılığını sağlama amacına aykırı olup hâkim durumun kötüye kullanılması mahiyetindedir.

Bu dürüst olmayan uygulama, aynı zamanda 6102 sayılı Kanun düzenlemelerinden kaynaklanan Haksız Rekabet Hukuku’nun da denetleme alanındadır. Nitekim bu dürüstlük kuralına aykırı bir ticari uygulama olup 6102 sayılı Kanun’un 55. maddesi uyarınca yasaklanmıştır.

2. Boykot

Boykot, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin d bendinde “…piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,” şeklinde açıkça rekabeti sınırlayıcı haller arasında sayılmıştır. Böyle bir eylem birden çok şirketin anlaşmasıyla gerçekleşiyorsa aynı zamanda 4054 sayılı Kanun anlamında rekabeti kısıtlayıcı anlaşma (kartel) olarak değerlendirilecektir. Hatta tek taraflı boykot girişimleri dahi piyasa etkilerine göre antitröst kavramı açısından ihlale yol açabilmektedir.  4054 sayılı Kanun’un kapsamında olan boykot, aynı zamanda 6102 sayılı Kanun’da yer alan Haksız Rekabet düzenlemelerinin de alanına girmektedir. Şöyle ki; üretilen mal ve hizmetlerde veya piyasaya mal ve hizmet sunan teşebbüslerin sayılarında azalmaya neden olabilecek boykot uygulamaları, aynı zamanda toplumsal faydayı da azaltmakta olup dürüstlük kuralına aykırı bir ticari uygulamadır. Bu nedenle boykot uygulamaları, haksız rekabete sebebiyet verebilecektir. Keza doktrinde de boykot, 6102 sayılı Kanun’da yer alan haksız rekabet kuralları ile 4054 sayılı Kanun düzenlemeleri kapsamındaki tipik örtüşme alanlarından biri olarak gösterilmektedir.

3. Rakibi Kötüleme ve Aldatıcı Bilgiler

Rakip teşebbüsü kötülemek, onun ürün/hizmetleri hakkında asılsız, yanıltıcı beyanlar yaymak 6102 sayılı Kanun m. 55/1 bent (a) uyarınca açıkça haksız rekabet halleri arasında sayılmıştır​. Örneğin bir teşebbüsün, rakibinin finansal durumu veya ürünlerinin niteliği hakkında gerçeğe yansıtmayan olumsuz söylentiler yayması dürüstlük kuralını ihlal edecektir. Bu tip karalama faaliyetleri normalde 4054 sayılı Kanun kapsamın girmezken, eğer karalama yapan teşebbüs hâkim konumdaysa durum farklı bir boyut kazanır. Nitekim bu durumda, karalamaya uğrayan teşebbüsün pazar dışına itilmesi söz konusu olabilecektir.

4.Pazara Girişin Engellenmesi ve diğer yöntemler

Bazı teşebbüsler, tedarikçileri ve/veya bayileri üzerinde baskı kurarak sadece kendileri ile çalışmaya zorlayabilmektedir. Buna 4054 sayılı Kanun kapsamında münhasırlık denilmektedir.  Münhasırlık, teşebbüs hâkim durumda ise 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi, değilse 4. maddesi kapsamında ele alınabilmektedir. Nitekim bu husus, Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Davranışlarına İlişkin Kılavuz’da da açıkça ifade edilmiştir. Bu kapsamda, bir teşebbüsün dürüstlük kuralına aykırı olarak münhasırlık dayatması, her iki alanın da değerlendirme alanı içerisinde olacaktır.

4054 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanun’da yer alan haksız rekabet düzenlemelerinin kesiştiği noktalar bunlarla sınırlı olmayıp esasında iki tutumun yer aldığı bir davranışta her iki Kanun’un kuralları da devreye girecektir. Bunlar: (i) Pazara girişin engellenmesi, Pazar dışına itme, (ii) Rakip hakkında gerçeği yansıtmayan beyanlar yaymak olarak sayılabilir.

Sonuç olarak, bu iki hukuk alanının arasındaki ilişki zaman zaman piyasa aktörleri nezdinde karışıklığa sebebiyet verebilse de iki alanın da temel amaçları olan rekabeti korumayı, farklı perspektiflerde ele almak suretiyle birbirlerini birçok açıdan desteklemekte ve birbirleriyle kesişmektedir.

Kurucu Ortak Av. Nedim Korhan Şengün

Av. Dila Yıldırım

PaylaşTweetPaylaş
Önceki Gönderi

Günümüz Dünyasında Entelektüel Varlıklar : Dijitalleşme ve Riskler

Sonraki Gönderi

Menkul Kıymetler Piyasasında Yabancı Yatırımlara Yönelik Vergisel Düzenlemeler ve Hukuki Risklerin Değerlendirilmesi

İlgili Gönderiler

Sermaye Piyasası Suçları

Sermaye Piyasası, orta ve uzun vadeli fon arz ve talep edeni buluşturan, fon ihtiyacı duyanların elverişli koşullarla ve düşük maliyetlerle...

Kar Payı Dağıtımı Kanunu

Kar Payı Dağıtımına İlişkin Tebliğ’in Değerlendirilmesi

7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair...

Entelektüel Varlık Unsurları Marka Nedir?

I. ENTELEKTÜEL VARLIK UNSURLARI MARKA’NIN YERİ Entelektüel varlıkları oluşturan sermaye yalnızca beşeri sermayeden ibaret olmayıp, bunun yanı sıra örgüt yapısı...

Dijital İkiz Teknolojilerinin Lojistik Uyuşmazlıklarda Delil Olarak Kullanımı

Dijital İkiz Teknolojilerinin Lojistik Uyuşmazlıklarda Delil Olarak Kullanımı

Dijital dünyada lojistik sektörü, geleneksel operasyonel yapılardan uzaklaşarak teknoloji odaklı çözümlere yönelmektedir. Bu dönüşümün en dikkat çekici unsurlarından biri, fiziksel...

Şirketler için Bilgi Yönetimi Stratejisi ve Entelektüel Sermaye

Bilgi yönetimi, bilgi yaratma, bilgiyi sunma ve hayata geçirme aşamalarını içinde bulunduran oldukça geniş ve kapsamlı bir süreçtir. Entelektüel sermaye...

Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Ve İşten Çıkarma Yasağı Hakkında Bilgi Notu

Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Ve İşten Çıkarma Yasağı Hakkında Bilgi Notu

30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”)...

Sonraki Gönderi
Menkul Kıymetler Piyasasında Yabancı Yatırımlara Yönelik Vergisel Düzenlemeler ve Hukuki Risklerin Değerlendirilmesi

Menkul Kıymetler Piyasasında Yabancı Yatırımlara Yönelik Vergisel Düzenlemeler ve Hukuki Risklerin Değerlendirilmesi

Son Makaleler

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

  • Anasayfa

© 2024 Şengün Partners

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
  • Makaleler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Français
    • Türkçe
    • Español
    • Italiano

© 2024 Şengün Partners