Bilindiği üzere sigortacılıkta belirli bir prim karşılığında henüz gerçekleşmemiş ancak gerçekleşme ihtimali olan, şahıs ve/veya şirketlerin maddi varlığında azalma yaratacak risklerden kaçınılması hedeflenmektedir. Bu şekilde, kişiler ve kurumlar tek başlarına karşılayamayacakları zararları sigorta aracılığıyla kendi aralarında paylaşarak söz konusu risklerin de daha kolay bir şekilde yönetilmesini sağlamaktadır.
Benzer şekilde, çeşitli risklerin taşıyıcılığını üstlenen sigorta şirketleri, teminat verdikleri risklerin aynı anda ve yaygın bir şekilde ortaya çıkması riskiyle de karşı karşıyadır. Söz konusu riskin yönetilebilmesi için reasürans işlevi öne çıkmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan sınıflandırmaya göre sigortalar, zarar sigortaları ve mal sigortaları olarak ikiye ayrılmıştır. Dolayısıyla, kişilerin sahip oldukları mal varlıkları, para ile ölçülebilen emtiaları ve hayat sigortası kapsamında bedenlerine karşı doğma ihtimali olan zararlara yönelik sigortacılık kurumundan faydalandıkları belirtilmelidir.
1. Sigortacılıkta Reasüransın Yapısı
Reasürans, sigorta şirketlerinin üstlendiği risklerin bir kısmını reasürans şirketlerine komisyon karşılığında devredilmesiyle gündeme gelmektedir. Bir diğer deyişle, sigorta şirketinin taşıdığı riskleri reasürör kimliği taşıyan başka bir sigorta şirketine satması olarak anlaşılabilecektir. Reasürans işlemlerinde bir tarafta reasürör olarak anılan reasürans şirketi, diğer tarafta ise sigorta yaptıran ve sedan olarak anılan sigorta şirketi yer almaktadır.
Reasürans işlemleri, oldukça yüksek teknik bilgi ve birikim gerektirdiği gibi finansal şeffaflık ve mali güç de gerektirmektedir. Zira, her sigorta şirketinin reasürör olarak işlev göremeyeceği belirtilmelidir. Sigorta sektöründe oldukça yüksek önem arz eden reasürans kavramı ile kurumsal ve ticari anlamda riskler paylaşılmakta birlikte, güven ortamının da korunması amaçlanmaktadır.
Geleneksel sigortacılıkta olduğu gibi, sigorta şirketleri de üzerlerinde taşıdıkları risklerin bir kısmını reasürans şirketlerine belirli bir prim karşılığında devretmektedir. Sigorta konusu riskin gerçekleşmesi durumunda hasar tazmini reasürans şirketi tarafından karşılanarak sigorta şirketlerine ödeme yapılmaktadır. Benzer şekilde reasürans şirketleri de devraldıkları risklerin bir kısmını restorasyon yöntemi ile farklı reasürans şirketlerine aktarmakta ve risklerin dağıtılması sağlanmaktadır. Dolayısıyla, sigortacılık sektöründe risklerin dağıtımı ile güvence sağlanmasında reasürans şirketlerinin önemi vurgulanmalıdır.
2. Türkiye’deki Reasürans Şirketleri
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m. 3 uyarınca; “Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, sigortacılık işlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan işler dışında başka işle iştigal edemez.” belirtilmiştir. Mevzuat kapsamında, reasürans şirketlerinin faaliyete geçebilmek amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ruhsat almaları zorunlu tutulmuştur. Reasürans şirketlerinin ruhsatlandırma aşamasını tamamlamalarının akabinde “Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği” (“TSB”) meslek birliğine kaydolmaları gerekmektedir.
TSB üyesi güncel reasürans şirketleri aşağıdaki gibidir:
- Artı Re
- Milli Reasürans
- Türk Katılım Reasürans
- Türk Reasürans
- VHV Reasürans
Yukarıda belirtilen kuruluşlardan ilki Milli Reasürans, 1929 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır. Belirtilen alanda faaliyet göstermek amacıyla kurulan yapıların günümüzde artış gösterdiği ve sektörün korunmasına yönelik güvencenin de bu doğrultuda arttığı görülebilecektir.
Sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar aracılığıyla, şahıs ve/veya kuruluşların kendi başlarına karşılayamayacakları bazı risklerin ve muhtemel zararların yönetilebilmesi sağlanmakta olup güven ortamı yaratılmasında fayda sağlanmasına katkı sağlanmaktadır. Zira, oluşan güven ortamı ile kişiler ve kuruluşlar geleceğe dair planlamalarını daha sağlıklı bir şekilde yapmakla birlikte, yatırım yapma konusunda da teşvik edilmektedir. Dolayısıyla hem bireysel hem de yönetimsel açıdan sigorta şirketlerinin mevcut riskleri etkin bir şekilde dağıtması ve reasürans şirketlerinin de piyasalardaki aktif faaliyetleri önem arz etmektedir.
Kaynakça:
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu
- Türkiye Sigortacılık Tarihinde Kamusal Bir Pranga: Reasürans Tekelinin Eleştirel Analizi, Ebubekir Ayan, 10.01.2020, Dergipark
- Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği sitesi













