• Anasayfa
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
  • English
  • Deutsch
  • Français
  • Español
  • Italiano
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler

Greenwashing (Yeşil Aklama) Nedir?

5 Eylül 2022
içinde Makaleler
Okuma Süresi: 4 dk okuma
A A
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Yeşil aklama, en basit haliyle bir kuruluşun çevreye duyarlı mal ve/veya hizmet temin ettiği noktasında yanıltıcı beyanlar ile kamuoyunda dezenformasyon yaratması olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira, iklim krizinin çarpıcı etkilerinin neredeyse her gün ortaya çıktığı son dönemlerde, tüketicilerin ürün ve hizmet seçiminde çevreye duyarlı seçeneği tercih ettiği görülmektedir. Ayrıca, gelişen teknolojik imkanlar ile tüketicilerin de ürün/hizmet seçiminde araştırma yaparak karar vermeye eğilimli olduğu da görülmektedir. Dolayısıyla, herhangi bir ürün üzerinde yazan ibarelerin doğruluğunun tespiti tüketiciler açısından kolaylaşmış olmakla birlikte, bu alanda yapılan çalışmalar da daha rahat ulaşılabilir hale gelmiştir. Örneğin, sosyal medya hesaplarında ürünlerin içeriği incelenerek etiketlerinde yazan bilgilerin doğruluğunu kamuoyu ile paylaşan hesaplar bulunmaktadır. Benzer şekilde, ulusal veya uluslararası standartlara ait sertifikaların tüketiciler tarafından kontrolü ile de söz konusu doğrulama yapılabilmektedir. Hal böyle iken, tüketici eğilimlerinden faydalanarak kar elde etmek isteyen kurum ve kuruluşların, ürün ve hizmetlerini tercih edilebilir kılma yönünde pazarlama taktiği geliştirdiği görülmektedir. Bu durum, rekabet ortamında var olabilmek adına kuruluşların açıkça yanıltıcı beyanlarda bulunarak kar elde etmesi ile neticelenmektedir.

Yeşil ürünler esasında doğal kaynaklara zarar vermeyen, dünyayı kirletmeyen, kullanımı güvenli ve üretim süreci temiz olan ve geri dönüştürülebilen ürünler olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla, belirtilen özellikleri taşıdığı iddia edilerek üretilen ancak gerçekte söz konusu nitelikleri haiz olmadığı anlaşılan ürünler bakımından kuruluşların yeşil aklama yaptığı söylenebilecektir. Bu husus da tüketicilerin tepkisiyle karşılaşmakta olup uzun dönemde ise şirketlerin karlılığına etki etmektedir. Dolayısıyla, kurum ve kuruluşların iklim krizi karşısında önlem alması zaruri olup, üretim ve/veya taşıma noktalarında yapılan değişikliklerin gerçeği yansıtması azami önem taşımaktadır. Aksi halde kuruluşlar hem tüketici nezdinde güvenilirlik kaybedecek hem de bu alanda yargısal denetimden geçme riskiyle karşılaşacaktır. Uluslararası düzlemde yeşil aklama iddiasıyla karşılaşan pek çok kuruluş bu durumun örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yeşil aklama örneklerine tekstil, moda, otomotiv, gıda, ambalaj ve havayolu gibi birçok farklı sektörde rastlamak mümkündür. Yeşil yıkamanın klasik bir örneği, Volkswagen’in çeşitli araçlara “kusurlu” cihaz takarak emisyon seviyesini normalden daha az gösteren bir yazılım kullanarak hile yaptığını kabul etmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçtiğimiz aylarda Hollanda havayolu şirketi KLM aleyhine “Sorumlu Uçun” kampanyasına yönelik yeşil aklama davası açıldığı görülmüştür. Zira, havayolu ulaşımı iklim krizini doğrudan etkileyen en tehlikeli ulaşım araçlarından biri olmakla birlikte, uçakla ulaşımın çevreye duyarlı olduğuna yönelik herhangi bir havayolunun iddiası yeşil aklama olarak değerlendirilebilecektir. Benzer şekilde, 2018’de Starbucks şirketinin sürdürülebilirlik çalışmasının bir parçası olarak çıkardığı “samansız kapak” içeriğinin eski kapak ve saman kombinasyonundan daha fazla plastik içerdiği tespit edilmişti.

Finans ve bankacılık dahil birçok sektörde karşılaştığımız yeşil aklamaya neden olacak beyanların kuruluşların tüketici tarafından da güvenilirliği açık bir şekilde etkilenmektedir. JP Morgan, Citibank, Bank of Amerika gibi kuruluşların tüketicilere yeşil yatırım seçeneği sunduğu ancak bununla birlikte fosil yakıtlar ve ormansızlaşma gibi küresel ısınmaya en çok katkıda bulunan sektörlere hâlâ devasa meblağlarda borç verdiği anlaşılmıştır. Neticede, yeşil aklama ile kuruluşların itibar kaybetme ve yargılama sürecinden geçme riskleri artmakta olduğu görülmektedir.

Tüketicilerin ürün tercihini yapmadan önce araştırma yaparak doğru bilgiye ulaşması da bu alandaki yanlış bilgilendirmelerin önüne geçilmesi açısından fayda taşımaktadır. Bir ürünün üzerinde yazan “doğal” “organik” gibi ibarelerin yalnız başına bu durumu açıklamadığı, ürünün sertifikası var ise kontrol edilmesi gibi yollar ile daha bilinçli bir şekilde tercih yapılabilecektir. Ayrıca, tercih edilecek ürünlerin kat ettiği yolun gözetilmesiyle de alışkanlıkların değiştirilmesi katkı sağlayacaktır. Zira uzaktan gelen ürünlerin taşınmasında ortaya çıkan karbon salınımı ile lokal üretimle sağlanan yerel ürünlerin tercih edilmesi ve dolayısıyla çevreye en az zarar veren seçeneğin tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.

Yeşil aklama karşısında tüketicilerin bireysel olarak alabileceği önlemler zaman içerisinde çeşitlenmekte olup, çevreye duyarlı üretim yapan kuruluşların tercih edilmesi ile söz konusu risk azaltılabilecektir. Diğer taraftan, kuruluşların iklim kriziyle mücadelede attıkları adımları doğru bir şekilde göstermesi ve bu şekilde hareket eden kuruluşların desteklenmesi faydalı olacaktır. Neticede, kurum ve kuruluşların pazarlama stratejilerinin uygun şekilde planlanması uzun dönemde hem karlılık hem de tüketicilerin güveninin korunması açısından önem arz etmektedir.

PaylaşTweetPaylaş
Önceki Gönderi

Sigorta Sektörü Ve Güncel Trendler

Sonraki Gönderi

Girişimcilerin Faydalanabileceği Destek ve Teşvikler

İlgili Gönderiler

Anonim Şirketlerde Kâr Payı Dağıtımı Zorunlu Mudur?

Anonim Şirketlerde Kâr Payı Dağıtımı Zorunlu Mudur?

GİRİŞ Kâr elde etme, kuşkusuz ki ayni veya nakdi sermaye koymak suretiyle bir şirket kuran veya kurulmuş bir şirketin sonradan...

Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Alacak Sigortası Kullanımı

Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Alacak Sigortası Kullanımı

Uluslararası ticaret hacminin her geçen gün artması sonucu ihracat yapan şirketler için alacak riskleri de önemli bir sorun haline gelmiştir....

Sürdürülebilir Bankacılık ve Yeşil Finansman

Sürdürülebilir bankacılık ve yeşil finans konusunu incelerken öncelikle “sürdürülebilirlik” kavramını ele almak gerekir. Sürdürülebilirliği kısaca açıklamak gerekirse, yapılabilecek en doğru...

Girişimciliğin Yasal Temelleri: İzin Verilmiş mi? Yasaklanmış mı?

Günümüzde birçok gerekçeyle girişimcilik kavramının popülerliğini artırdığına şahit olmaktayız. Girişimcilik, yalnızca ülkemizde değil dünyanın hemen her yerinde sayısı ve hacmi...

MOBBING (Psikolojik Taciz) Hakkında

MOBBING (Psikolojik Taciz) Hakkında

Psikolojik taciz (Mobbing), işyerinde çalışanlara diğer çalışanlar veya işveren tarafından sistematik biçimde uygulanan ve tekrarlanan her türlü kötü muamele, tehdit,...

Vergi Usul Kanunu’na (“VUK”) İlişkin Tebliğlerde Değişiklik

1 - 01.2023 tarihli 32073 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:545) 4760 sayılı Özel Tüketim...

Sonraki Gönderi

Girişimcilerin Faydalanabileceği Destek ve Teşvikler

Son Makaleler

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

  • Anasayfa

© 2024 Şengün Partners

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
  • Makaleler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Français
    • Türkçe
    • Español
    • Italiano

© 2024 Şengün Partners