• Anasayfa
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
  • English
  • Deutsch
  • Français
  • Español
  • Italiano
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Türkiye'de Yatırım Danışmanlığı Bilişim Teknoloji Danışmanlığı

Risk Uyum ve Yabancı Yatırımcılar: Menkul Kıymet İşlemlerinde Uyulması Gereken Regülasyonlar

17 Mart 2025
içinde Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
Okuma Süresi: 7 dk okuma
A A
Risk Uyum ve Yabancı Yatırımcılar: Menkul Kıymet İşlemlerinde Uyulması Gereken Regülasyonlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Menkul kıymetler işlemleri, genel anlamda sermaye piyasalarında işlem gören ve çeşitli finansal varlıkları temsil eden değerli evraklar olarak tanımlanabilir. Bu kapsama, hisse senetleri, tahviller, bonolar gibi araçlar girmektedir.

Finansal piyasada işlem yapan kurum ve yatırımcılara ilişkin risk yönetim süreçlerinin yönetilmesi adına günümüzde ulusal ve uluslararası alanda düzenlemeler yapılmaktadır. Düzenlemeler sayesinde daha kapsamlı bir çerçeveye oturan bu süreç Türkiye’de, uluslarası  standartlara uyum sağlama çalışmaları neticesinde, Anti-Money Laundering (AML), Know Your Customer (KYC) ile Finansal Eylem Görev Gücü (FATF) standartları ve daha birçoğu finansal kuruluşların günlük operasyonlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bahsi geçen terimleri ayrıca açıklamak gerekirse:

Kara Paranın Aklanması (“AML”), finansal kuruluşların şüpheli faaliyetleri aktif olarak izlemek ve bildirmek için yasal gerekliliklere uyum sağlamak için gerçekleştirdikleri faaliyetlere verilen isimdir.

Know Your Customer (“KYC”), işletmelerin müşteri kimliklerinin doğrulanması, işletmenin müşteri hakkında yeterli bilgi edinerek potansiyel risklerin yönetimi ve risk profillerinin değerlendirilmesi için uygulanan süreçlerdir.

Mali Eylem Görev Gücü (“FATF”), 1989 yılında kara para aklama, terörün finansmanı, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanıyla ve uluslararası finansal sistemin bütünlüğüne yönelik diğer tehditlerle mücadele için standartlar belirlenmesiyle yasal, operasyonel tedbirlerin salınmasını ve uygulanmasını teşvik etmek üzere OECD bünyesinde kurulmuştur.

Menkul kıymet işlemlerinde yatırımcılar veya yatırım alanlar açısından bazı riskler mevcuttur. Bu risklerin işlemlerin yapılmasından önce ele alınması ve risklerin önlenmesi için regülasyonlara uyumu söz konusu olmaktadır. Öncelikli olarak riskler her durumda ayrıca incelenmesi gerekmekte olup genel hatlarıyla aşağıda açıklanmıştır:

Uluslararası yatırımlarda riskler, politik risk, yatırım değeri tutarın bugün üzerinden belirtilmesi ve döviz kurlarındaki marjinal değişiklik olması riski söz konusu olabilmektedir.

Politik risk, yabancı ülkenin iç durumu, politik krizleri, sermaye hareketlerinin izlenmesi, kamulaştırmalar vb olarak sayılabilmektedir. Ülke riskini tahmin ederek üzerinden riski bertaraf etme konusunda uzmanlar çalıştırılabilir. Olumsuz durumlar için öncesinde haber almaya yarayan ağlar oluşturulabilmektedir. Aynı zamanda yabancı yatırımın bir nevi sigortası yapılabilmektedir. Şirket yerel borçlanma yoluna gidebilmesi risklerin azaltılmasında fayda sağlayacaktır.

Döviz kuru riskinde ise, yatırımın bugünkü değeri üzerinden akış hesaplaması yapılarak net tutar hesaplanıyor olsa da süreç içerisinde döviz kurlarındaki değişiklikle net tutarda ve yatırımın son tutarında değişiklik olabilecektir. Bu durum sözleşmenin yabancı döviz üzerinden akdedilmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Yabancı paraya bağlı nakit akışları, bilanço gününde cari kurdan değerlenir ve raporlanır. Bir sonraki bilanço tarihlerinde, döviz kuru değişikliklerinden dolayı beklenen nakit akımları da değişecektir.

Bu durum, beklenen döviz kuru hesaplamaları, satın alma gücü ve faiz oranları pariteleriyle hesaplanarak risk durumunun azaltılması sağlanabilir. Uzmanların döviz kuru öngörülerinin yanı sıra, döviz ile faiz oranlarının bağlantısı üzerinden ayrı bir sonuca varılması mümkündür.

Risklerin azaltılması ve uyum sürecinde yerel mevzuatta ve uluslararası alanda birçok regülasyon yayınlanmıştır. Bu regülasyonlar kadar ele aldıkları ve düzenleme yaptıkları hususlar da önemlidir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) menkul kıymetlerin ihraç eden şirketlerin tabi olduğu temel kanundur. Anonim şirketlerin kuruluşu, sermaye yapısı, pay ihracı, tahvil ve diğer borçlanma araçlarının çıkarılmasını düzenler.  Bu kapsamda pay senetleri ve tahvillerin nitelikleri, devri ve ilgili hak ve yükümlülüklere ilişkin temel hükümleri de TTK’da yer almaktadır.

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanması Hakkında Kanun (“5549 sayılı Kanun”), Türkiye’deki AML uygulamalarının önlenmesinde temel yasal dayanağını oluşturmaktadır. 5549 sayılı Kanunla kuruluşlar şüpheli işlemleri tespit etmek ve bunları bildirmek yükümlülüğü altındadır. Aynı zamanda Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) tarafından yayınlanan tebliğler sayesinde bu yükümlülüğün nasıl yerine getireceği detaylandırılmıştır. Finansal kuruluşlar risk bazlı yaklaşım metodolojisi benimsemek zorundadır. Bu süreçte söz konusu kuruluşların, uyum görevlisi atamak ve uyum görevlisinin de risk ve uyum raporları hazırlamak yükümü bulunmaktadır.

Yabancı yatırımcılarla çalışan kuruluşlarda bu yayımlanan tebliğlerin hassasiyetle değerlendirilmesi ve sürecin buna bağlı olarak devam ettirilmesi gerekmektedir. Yurt dışı kaynaklı fonların ülkeye getirilmesinden önce menşei hakkında detaylı bilgi edinilmesi gerekmekte, karşı taraf denetiminin yapılması ve yüksek riskli ülkelerden gelen yatırımlar için ise özel risk denetiminin uygulanması gerekmektedir.

Bu anlamda, nakit akışının yatırımcı şirket açısından, proje açısından durumu, döviz kuru değişiklikleri, politik farklılıklar, faiz oranı farklılığı, yabancı faaliyet muhasebe mevzuatı, yabancı faaliyet vergi mevzuatı ayrıntılı şekilde incelenmesi ve uyumunun sağlanması gerekmektedir.

KYC süreçleri de risk yönetiminin önemli bileşenlerinden biridir. Gerçek kişiler için kimlik bilgileri, adres doğrulaması, tüzel kişiler için ticaret sicil kayıtları ve ortaklık yapısı incelemesine gibi bazı kontrol aşamalarını içermektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşlar, müşterilerini risk kategorisine ayırıp yüksek risk kategorisinde bulunan müşterileri için ayrı bir incelemede bulunması gerekmektedir.

Aynı zamanda yükümlüler arasında olan kuruluşların gerçek faydalanıcının tespiti sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda 5549 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” gerçek faydalanıcı tespitinin yasal çerçevesini oluşturmaktadır. Söz konusu yönetmelikte gerçek faydalanıcı “Yükümlü nezdinde işlem gerçekleştiren gerçek kişileri, adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişiler” olarak tanımlanmaktadır. Tüzel kişilerde gerçek kişinin ortaya çıkarılması aynı yönetmeliğin 17/A maddesinde (i) tüzel kişiliğin %25’i aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları (ii) tüzel kişiliğin %25’i aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişilerin ortaya çıkarılması yükümü olarak verilmiştir. Gerçek kişi faydalanıcının bildirme usulleri ise Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 529)’da belirtilmiştir.

Sermaye piyasasında ise, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”) ve ilgili tebliğler, aracı kurumların müşteri tanıma yükümlülüklerini, şüpheli işlem bildirimine ilişkin özel düzenlemeleri ve yatırımcı kimlik tespiti ve doğrulama süreçlerini düzenlemektedir. SPK’da elektronik ortamda müşteri kimlik tespitinin yapılması, uzaktan müşteri ediniminde güvenlik önlemlerinin alınması düzenlenmiş ve yüksek riskli işlemlerin yapılmasında Sermaye Piyasası Kurumu (“SPK”)’ya bildirim zorunluluğu getirilmiştir.

Aynı zamanda SPK’ya dayanılarak hazırlanan VII-128.1 Pay Tebliği ile payların ihraç ve halka arz koşullarını, VII-128.4 Borçlanma Araçları Tebliği ile tahvil, bono ve diğer borçlanma araçlarının ihracını düzenlemektedir.

Aracılık faaliyetine ilişkin olarak III-37.1 Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’de Aracı kurumların yatırım hizmetleri ve faaliyetlerine ilişkin koşullar düzenlenmiştir.

Uluslararası alanda FATF standartları, Türkiye’deki risk yönetimi uygulamalarının şekillenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. FATF’in 40 Tavsiyesi, Türkiye’deki finansal kuruluşların uyması gereken uluslararası standartları belirlemektedir. Terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin tedbirler, uluslararası yaptırımlar ve yaptırım listelerinin takibi, müşteri kabul politikalarının FATF standartlarına uyarlanması gibi konular, Türkiye’deki finansal kuruluşların gündeminde yer almaktadır. FATF tarafından belirlenen yüksek riskli ve iş birliği yapmayan yargı bölgeleriyle ilişkilerde özel tedbirlerin alınması, gri ve kara listedeki ülkelerle yapılan işlemler için özel onay mekanizmalarının oluşturulması ve periyodik olarak güncellenen ülke risk değerlendirmelerinin yapılması önem arz etmektedir.

Bunlara ek olarak, yabancı yatırımcılar için özel risk yönetim süreçlerinin geliştirilmesi faydalı olacaktır. Yabancı bankalarda durum tespitlerinin yapılması, correspondent banking ilişkilerinde risk değerlendirilmesi ve uluslararası fon transferinde olabildiğince şeffaflığın sağlanması risklerin azaltılmasında fayda sağlayacaktır. Ayrıca yabancı yatırımcıların işlemlerinde kimlik tespitinde özel gereklilikler sağlanmalı, vekaleten yapılan işlemlerde tedbirlerin alınması, ekstra doğrulama adımlarının uygulanması gerekmektedir.

Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (“IOSCO”), menkul kıymet ve vadeli işlem piyasalarını düzenleyen kuruluşların bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Bu kapsamda temel ilkeler yayımlanmıştır. Devletlerin bu ilkelere uyumunun sağlanması önemlidir.

Avrupa Birliği’nin Piyasa İstismarı Yönetmeliği (“MAR”) ile yetkili makamların piyasa katılımcılarının yükümlülükleri ve uyum süreçleri belirtilmiştir. Yatırımcıları korumak ve sermaye piyasasında şeffaflığı sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

Yukarıda bahsi geçen mevzuatların çerçevesi, ATF tavsiyelerine uyum sağlama sürecinin bir parçasıdır. Bu anlamda ATF tavsiyelerine uyum uluslararası alanda önemlidir.

Türkiye’de faaliyet gösteren finansal kurumların ve bu piyasalarda işlem yapan yabancı yatırımcıların uluslararası standartlara uygun risk yönetimi yaklaşımı benimsemeleri gerekmektedir. Risk yönetimi yaklaşımı, kurumsal itibarı korurken, yasal yaptırımları önlemeye ve finansal sistemin güvenliğini sağlamaya yardımcı olmaktadır.

PaylaşTweetPaylaş
Önceki Gönderi

Menkul Kıymetler Piyasasında Yabancı Yatırımlara Yönelik Vergisel Düzenlemeler ve Hukuki Risklerin Değerlendirilmesi

Sonraki Gönderi

Yabancı Yatırım Fonlarına İlişkin Türkiye’deki Ve Avrupa’daki Yatırımcı Yükümlülükleri

İlgili Gönderiler

Yatırımcılar İçin Siber Güvenlik:  Dijital Varlıkların Korunması

Yatırımcılar İçin Siber Güvenlik:  Dijital Varlıkların Korunması

Kripto para birimlerinin ve diğer dijital yatırımların yükselişiyle beraber bu değerli varlıkları siber saldırılardan korumak için sağlam siber güvenlik uygulamaları...

Yapay Zekâ ve Büyük Veri Nedir?

Yapay Zekâ ve Büyük Veri Nedir?

Yapay Zekâ (“YZ”): YZ, bilgisayar sistemlerinin insan benzeri zekâ özelliklerine sahip olmasını sağlayan bir teknolojidir. YZ makinelerin; öğrenme, problem çözme,...

Yabancı Yatırımcılara Tanınan Sigorta Ayrıcalıklarının Ulusal Yatırımcılarla Karşılaştırmalı Analizi

Yabancı Yatırımcılara Tanınan Sigorta Ayrıcalıklarının Ulusal Yatırımcılarla Karşılaştırmalı Analizi

Türkiye’de yatırım ortamının geliştirilmesi ve yatırımların artırılması amacıyla çeşitli teşvik sistemleri uygulanmakta olup, bu kapsamda sağlanan sigorta destekleri, yerli ve...

Sigorta Sektöründe Yapay Zekâ İle Hasar Tespiti Ve Hukuki Sorumluluk

Sigorta Sektöründe Yapay Zekâ İle Hasar Tespiti Ve Hukuki Sorumluluk

Yapay zekâ (AI) teknolojisinin son yıllarda hızla gelişmesi, yapay zekanın birçok sektörün dönüşüm sürecinde aktif olarak rol almasına sebep oldu....

Sınır Ötesi Yatırımlarda KVKK ve Türkiye’de KVKK Uyumu:  AMER ve EMEA Yatırımcıları için Rehber

Sınır Ötesi Yatırımlarda KVKK ve Türkiye’de KVKK Uyumu: AMER ve EMEA Yatırımcıları için Rehber

Küresel sermaye hareketlerinin ivme kazanarak hızlandığı günümüzde, uluslararası yatırımlar yalnızca finansal anlamda değil hukuki boyutlarıyla da önem addetmektedir. Bu anlamda...

Yabancı Sermayenin Güvencesi Olarak Politik Risk Sigortası

Yabancı Sermayenin Güvencesi Olarak Politik Risk Sigortası

Doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerinde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak siyasi istikrarsızlık, hükümet değişiklikleri, savaşlar, hukuki belirsizlik...

Sonraki Gönderi
Yabancı Yatırım Fonlarına İlişkin Türkiye’deki Ve Avrupa’daki Yatırımcı Yükümlülükleri

Yabancı Yatırım Fonlarına İlişkin Türkiye’deki Ve Avrupa’daki Yatırımcı Yükümlülükleri

Son Makaleler

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

  • Anasayfa

© 2024 Şengün Partners

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
  • Makaleler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Français
    • Türkçe
    • Español
    • Italiano

© 2024 Şengün Partners