- Giriş
Kökleri 1873’e dayanan Borsa İstanbul’un (BIST), günümüzde uluslararası yatırımcılar için cazip fırsatlar sunan, gelişmiş ve erişilebilir bir regüle piyasa olduğunu ve Türk borsasında ciddi bir uluslararası katılım olduğunu söylemek mümkündür. Borsa İstanbul, yabancı yatırımcılar için genel anlamda uluslararası standartlara uygun bir piyasa sunmakta olup, diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında yatırımcıları ciddi ölçüde zorlayacak sınırlamalar veya külfetler bulunmamaktadır. Yerli yatırımcılara tanınan haklar, yabancılara da tanınmıştır. Dolayısıyla hukuki düzen bakımından şartları zorlaştırarak yabancıları uzaklaştıran bir faktör yoktur ve yatırımların başlamasına veya sonlanmasına yönelik kararlar daha çok ekonomik şartlardan etkilenmektedir.
- Genel Çerçeve ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Kapsamında Bildirim
Daha önce yabancı yatırımlar bakımından uygulama alanı bulan izin sistemi 2003 yılında 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu uyarınca bilgilendirme sistemine dönüştürülerek serbesti ve eşit muamele prensipleri getirilmiş, buradaki faaliyet ve işlemlerden doğan net kâr, temettü, satış vb. kaynaklı para transferlerinin de serbest şekilde yapılması öngörülmüştür. Ayrıca burada faaliyette bulunmayacak olan yabancı şirketlere irtibat bürosu açmak için izin başvurusunda bulunma hakkı tanınmıştır.
Paralel şekilde Türk sermaye piyasası mevzuatını AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmek ve Türk sermaye piyasalarının küresel piyasalarla entegrasyonunu ve rekabet gücünü artırmak amacıyla reform niteliğinde bir kanun olarak getirilmiş olan mevcut Sermaye Piyasaları Kanunu da organize piyasaların işleyişinin serbestleştirilmesini sağlamıştır.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun uygulama alanını oluşturan doğrudan yatırım kavramı yabancı yatırımcıların i) şirket kurmasını veya yabancı şirketin Türkiye’deki bir şubesini açmasını ya da ii) menkul kıymet borsaları dışında hisse edinimi veya menkul kıymet borsalarından en az %10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olmasını ifade eder.
Bu iki şarttan en az birini sağlayan yabancı yatırımcıların bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekir. Görüldüğü üzere borsadan hisse alımı durumunda herhangi bir şirketin yüzde on veya daha fazla oranda hissesine sahip olma halinde bu kanun uyarınca bilgilendirme yükümlülüğü söz konusu olur ve herhangi bir izin alınması gerekmemektedir. Bilgilendirmeler E-TUYS sistemi (Elektronik Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi) üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Bilgilendirme konusuna değinmişken bahsedilebilecek diğer bir düzenleme ise yalnızca yabancılar için değil aynı zamanda yerli yatırımcılar için de geçerli olan Türk Ticaret Kanunu’nun madde 198 hükmüdür. Bu düzenleme uyarınca doğrudan veya dolaylı olarak bir teşebbüsün bir sermaye şirketindeki paylarının, sermayenin %5, %10, %20, %25, %33, %50, %67 veya %100’üne ulaşması veya bu yüzdelerin altına düşmesi durumunda teşebbüsün sermaye şirketine ve yetkili makamlara bildirimde bulunması gerekmektedir.
- Vergi Konusundaki Durum
Türkiye’de yerleşik olmayan yabancı yatırımcıların tam mükellef sayılmamaları nedeniyle yalnızca Türkiye’deki gelirleri üzerinden vergilendirilirken yerli yatırımcılar ise Türkiye’de tam mükellef olarak kabul edilip, dünya genelindeki gelirleri üzerinden vergi ödemekle yükümlüdürler. Borsa İstanbul’da yapılan işlemler bakımından vergisel açıdan benzer bir durum söz konusudur, yabancı yatırımcıların vergi yükünün daha ağır olması söz konusu değildir, konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için çifte vergilendirme anlaşmaları ve özel durumlar göz önünde bulundurularak vergisel durum dikkatli şekilde incelenmelidir. Bununla birlikte aşağıda açıklanacağı üzere işlemler bankalarca ve aracı kurumlarca gerçekleştirildiğinden burada da bir zorluk veya engel söz konusu değildir.
- Aracı Kurum ve Doğrulama Süreçleri
Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’da işlem yapabilmek için yerli yatırımcılarla aynı şekilde Türkiye’de yerleşik bir banka veya aracı kurum ile çalışarak işlemlerini bu kurum aracılığıyla gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bankalar ve aracı kurumlar, işlem emirlerini alarak yatırımcıların adına işlemleri gerçekleştirirler. Bankalar ve sermaye piyasası aracı kurumları, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik çerçevesinde detayları düzenlenen KYC ve AML yükümlülüklerine tabidir. Bu süreçte hem yabancı hem de yerli yatırımcılar için kimlik ve adres bilgilerini doğrulama zorunludur. Yatırımcıların kimlik bilgileri ve adreslerinin doğruluğu, güvenlik amacıyla banka ve aracı kurumlar tarafından kontrol edilmektedir. Doğrulama işlemi her iki grup için de gerekliyken yabancı yatırımcılar için yurt dışı ikamet bilgileri veya yabancı uyruklu olma durumu nedeniyle teyit daha zor olabileceği için bazı ek belgeler talep edilebilmesi mümkündür. Yurt dışında yerleşik tüzel kişiler bakımından ise Türkiye’de yerleşik tüzel kişiler için aranan belgelere ilgili ülkede tekabül eden belgelerin onaylı örnekleri aranır (T.C. konsoloslukları tarafından onaylanan veya Lahey Apostil Sözleşmesi çerçevesinde taraf ülke makamı tarafından tasdik şerhi düşülen örnekler), ek olarak risk temelli yaklaşım çerçevesinde, gerektiğinde kimlik bilgileri bu belgelerin noter onaylı Türkçe tercümeleri üzerinden teyit edilmektedir. Banka ve aracı kurumlar tarafından her iki yatırımcı grubuna da aynı hizmetler sunulmaktadır ve işlem ücretleri de benzer olmaktadır. Bununla birlikte genel olarak yabancı yatırımcıların kendi ülkelerine özgü düzenlemeler varsa bunlara dikkat etmeleri gerekebilir.
- Sonuç
Hukuk düzeninin öngördüğü şartlar incelendiğinde Borsa İstanbul’un ve genel anlamıyla Türkiye’nin yabancılardan gelecek yatırımlara elverişli olduğunu söylemek mümkündür. Mevcut düzenlemeler hali hazırda eşitlik prensibine dayanan esnek düzenlemeler olduklarından yakın zamanda fazla değişiklik yaşanması beklenmemektedir. Yatırım süreçlerinde karşılaşılabilecek hukuki zorluklar sınırlı ölçüde kalan düzenleyici önlemler olduğundan dikkatli inceleme ve profesyonel bir hukuki danışmanlık ile olası zorlukları kolaylıkla aşmak ve bu düzenlemelere uyum sağlamak mümkündür. Hatta bunlara hukuki engel yerine dikkat edilmesi gereken hususlar denilmesi daha uygun olacaktır. Yabancı ve Türk yatırımcılar bakımından Borsa İstanbul’da yapılacak işlemlerde ayrı bir rejim veya yasak söz konusu değildir, yalnızca bir şirketin sermayesinin en az yüzde onu oranında paya sahip olunması durumunda bildirim yükümlülüğü mevcuttur. Ancak özellikle burada uzun zamandır aktif ticaret içinde bulunmayan yabancı yatırımcıların mevzuat ile fazla aşina olmayabileceği de dikkate alınarak hukuki danışmanlığın bu süreçlerde olası zorlukların aşılmasında en çok ihtiyaç duyulan başlıca çözüm olduğu söylenebilecektir. Bu doğrultuda nitelikli bir hukuki danışmanlık yatırım sürecini daha güvenli ve verimli bir hale getirme noktasında yabancı yatırımcılara önemli ölçüde yardımcı olacaktır.













