• Anasayfa
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
  • English
  • Deutsch
  • Français
  • Español
  • Italiano
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
    • Şirket Kuruluşu
    • Risk, Uyum ve Regülasyon
    • ESG
    • Bilişim Teknoloji Danışmanlığı
    • Dijital Dönüşüm
  • Makaleler
    • Nedim Korhan Şengün’den
    • Girişimcilik Merkezi
    • Küresel Yeşil Merkezi
    • Risk, Uyum ve Regülasyon Merkezi
    • Tahkim Sulh ve Arabuluculuk Merkezi
    • Sermaye Piyasası ve Finans İşlemleri Merkezi
    • Sigorta Merkezi
    • Entelektüel Varlık Yönetimi Merkezi
    • Kişisel Veriler Merkezi
    • Rekabet Hukuku Uygulamaları Merkezi
    • Yatırım Danışma Merkezi
    • Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
  • Duyurular
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Şengün & Partners Hukuk Yayınları
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Makaleler Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi

Uluslararası Ticaret Hukuku ve Yeşil Mutabakat

30 Temmuz 2025
içinde Uluslararası Ticaret Hukuku Merkezi
Okuma Süresi: 3 dk okuma
A A
Uluslararası Ticaret Hukuku ve Yeşil Mutabakat
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de Paylaş

Avrupa Birliği’nin (“AB”) “Avrupa Yeşil Mutabakatı” başlığı altında oluşturduğu politikalar bütünü, çevre kadar uluslararası ticaret hukukunu da derinden etkilemektedir. 2050 yılına kadar karbon nötr kıta olma hedefiyle şekillenen bu stratejik çerçeve, özellikle sınır ötesi ticarette faaliyet gösteren şirketleri, yeni hukuki ve mali yükümlülüklerle karşı karşıya bırakmaktadır.

AB’nin Yeşil Mutabakat stratejisi kapsamında oluşturduğu Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”); başta çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik olmak üzere, karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren ihracatçıların AB pazarına erişim koşullarını yapısal olarak dönüştürmektedir. Mekanizma, bu sektörlerden AB’ye ithal edilen ürünlerin üretim süreçlerinde ortaya çıkan gömülü karbon emisyonları için sertifika temelli bir maliyetlendirme sistemi öngörmektedir. 2026 itibarıyla ithalatçılar, ithal ettikleri ürünlerin karbon içeriğine karşılık gelen SKDM sertifikalarını satın almakla yükümlü olacaklardır.

SKDM’nin etkileri yalnızca kamu hukuku ve çevre politikaları alanıyla sınırlı kalmayıp özel hukuk ilişkileri ve özellikle uluslararası ticaret ve yatırım hukuku bakımından da çok boyutlu sonuçlar doğurmaktadır. Örneğin:

  • Uluslararası satış sözleşmeleri açısından, karbon bazlı mali yükümlülüklerin sözleşmelere açıkça yansıtılmaması halinde, ihracatçılar ve ithalatçılar arasında ifa güçlüğü, uyarlama talepleri, sözleşmenin feshi veya sorumluluk uyuşmazlıkları ortaya çıkabilir.
  • Öte yandan, karbon düzenlemeleri kapsamında getirilen yükümlülüklerin, yabancı yatırımcıların hukuki güvenlik beklentisini zedelediği iddiaları gündeme gelebilir. Özellikle, adil ve hakkaniyete uygun muamele, tam koruma ve güvenlik, dolaylı kamulaştırma yasağı gibi uluslararası yatırım hukukunun temel ilkeleri açısından, SKDM gibi düzenlemelerin yatırımcı-devlet uyuşmazlıklarında ileri sürülmesi muhtemeldir.
  • Bu bağlamda, söz konusu karbon yükümlülüklerinin, çevre koruma amacıyla getirilen meşru kamu politikaları ile yatırımcının sözleşmesel ve müktesep hakları arasında nasıl bir denge kurulacağı önemli bir hukuki tartışma alanıdır. Nitekim, birçok İkili Yatırım Anlaşması (“BIT”) kapsamında, çevre koruma önlemleri istisna olarak düzenlenmiş olsa da bu önlemlerin keyfi, ayrımcı veya orantısız şekilde uygulanması halinde uluslararası tahkime konu olabilecek nitelikte olduğu da açıktır.

Türkiye özelinde ise AB ile eş zamanlı bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının henüz uygulamaya konulmamış olması, ihracatçı işletmeleri asimetrik bir maliyet yapısıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum, hem hukuki öngörülebilirliği hem de sözleşme güvenliğini zedelemektedir. Diğer yandan, uyum yükümlülüklerinin Türk ticaret ve vergi mevzuatına entegrasyonu sürecinde, idari yaptırımların ve çevre temelli raporlama yükümlülüklerinin netleştirilmemiş olması, mükellefiyetlerin belirsizleşmesine ve işlemlerde tereddüt yaşanmasına neden olabilmektedir. Bu çok katmanlı risk yapısı karşısında, şirketlerin hukuki uyum stratejileri geliştirmesi zorunluluk haline gelmiştir. Öncelikle, sözleşmelerin karbon maliyetleri, sınırda düzenleme riskleri ve çevresel regülasyonlar açısından revize edilmesi gerekmektedir. Tarafların sorumluluk sınırlarını açık biçimde düzenleyen karbon klozları ve çevresel uyum maddeleri, yeni nesil sözleşmelerin temel bileşenleri haline gelmelidir. İkinci olarak, çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde şirketlerin ESG kriterleri bakımından hukuki denetimlere tabi tutulması, birleşme, satın alma veya doğrudan yatırım süreçlerinde zaruri bir aşamaya dönüşmüştür. Bu süreçlerde karbon ayak izi, emisyon izleme sistemleri ve çevreye ilişkin kamu yükümlülüklerinin gözden geçirilmesi gerekir. Üçüncü olarak, taraflar arasında çevre düzenlemeleri kaynaklı ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümü amacıyla oluşturulacak uyuşmazlık yönetimi protokolleri, uygulanacak hukuk ve tahkim merkezinin belirlenmesi gibi yönlerden yeniden yapılandırılmalıdır.

Neticeten, Avrupa Yeşil Mutabakatı yalnızca bir çevre politikası değil; uluslararası ticaretin yapısal dönüşümünü zorunlu kılan normatif bir paradigma değişimidir. SKDM gibi düzenlemelerle birlikte, uluslararası ticaret hukukunun sadece gümrük vergileri, menşe kuralları ve teknik standartlar çerçevesinde değil, karbon regülasyonları ve çevresel yükümlülükler açısından da yeniden kurgulandığı bir döneme girilmiştir. Bu yeni döneme ayak uyduramayan aktörler hem mali hem de hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalmakta; dolayısıyla bu dönüşüm, yalnızca çevre hukuku değil, uluslararası ticaretin sürdürülebilirliği açısından da bir reform alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Av. Dila Yıldırım

PaylaşTweetPaylaş
Önceki Gönderi

E-B/L ve Uluslararası Deniz Ticareti: Elektronik Taşıma Senetlerinin Hukuki Tanınırlığı ve Uygulama Sorunları

Sonraki Gönderi

Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Yabancı Yatırımcıların Koruma Talepleri Uluslararası Yatırım Anlaşmalarıyla Etkileşim

İlgili Gönderiler

Uluslararası Ticari Sözleşme Hükümlerinde Önem Arz Eden Hususlar

Uluslararası Ticari Sözleşme Hükümlerinde Önem Arz Eden Hususlar

1. Giriş Uluslararası ticari sözleşmeler, ağırlıklı olarak farklı hukuka tabi ve ticari kültürlere sahip taraflar arasında gerçekleştirilen işlemlerin temelini oluşturmaktadır....

Legal Framework of International Trade and the Necessity for Unification of International Trade Law

Uluslararası Ticaretin Hukuki Çerçevesi ve Uluslararası Ticaret Hukuku’nun Yeknesaklaştırılması Gerekliliği

Uluslararası Ticaret Hukuku, dünya genelindeki ekonomik ilişkileri düzenleyen ve ülkeler, uluslararası kuruluşlar, çok uluslu şirketler ve diğer ticaret aktörleri arasındaki...

Sonraki Gönderi
Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Yabancı Yatırımcıların Koruma Talepleri Uluslararası Yatırım Anlaşmalarıyla Etkileşim

Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Yabancı Yatırımcıların Koruma Talepleri Uluslararası Yatırım Anlaşmalarıyla Etkileşim

Son Makaleler

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Uluslararası Taşımacılıkta CMR Hükümleri

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

Dijital Dönüşümün Ticari Ekosistemi Etkilemesinin Rekabet Hukuku Alanında İncelenmesi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

İnşaat Sözleşmelerinde İş Sahibi’nin Haksız Feshi

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Kurulmasının Hukuki Boyutu

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Aktarımı

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

Siber Sigorta Poliçelerinde Algoritmik Risk Skorlaması

  • Anasayfa

© 2024 Şengün Partners

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Türkiye’de Yatırım Danışmanlığı
  • Makaleler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Français
    • Türkçe
    • Español
    • Italiano

© 2024 Şengün Partners