Genel Olarak Değer Kavramı:
Değer; bir nesnenin veya olgunun sağladığı fayda, kullanım karşılığıdır. Ekonomik piyasada ise bu durum değişim değeri olarak ifade edilir.Bir malın veya hizmetin değişim değeri, mal veya hizmetin edinilmesi karşılığında bir birim elde etmek için gerekli mal veya paradır. Bir varlığın değeri; o varlığın talep edilebilirliği ve arz edilebilirliğine göre değişkenlik gösterecektir. Talep gören ancak az bulunan şeyin değeri yükselirken, bollaştıkça ve talep düştükçe değeri azalacaktır. Elbette arz talep dalgalanmaları tek faktör olmayıp bu duruma piyasadan kaynaklı değişkenlikler de etki edebilecektir.
Değer konusunda tarih boyunca çeşitli görüşler öne sürülmüş; genel kullanım teorisi, emek değer teorisi, marjinal fayda teorisi gibi teoriler oluşturulmuştur. Kısaca teorileri tanıtmak gerekirse; genel kullanım teorisi malın kullanımına bağlı bir değer oluştuğunu savunurken, emek değer teorisi o malın üretilirken ne kadar emek harcandığı ile değerinin ölçüldüğünü vurgulamaktadır. Marjinal fayda ise bunlardan bağımsız olarak doğrudan o maldan alınan faydaya odaklanmaktadır.
Şirket Değerlemesi Kavramı ve Sebepleri:
Değerleme salt mal ve hizmet olmaktan öteye geçmiş, özelliikle ticari büyümenin, sanayileşmenin ve küreselleşmenin arttığı günümüzde her şirketin parayla ölçülebilen değerleri oluşmakta ve piyasada ilgi görmektedir. Şirket değerlemesi ile; şirketin geçmiş, teknik ve cari kayıtları doğrultusunda gelecekte oluşturacağı değerin tahmin edilmesidir. Buradaki amaç şirketin piyasa değerinin gerçeğe en yakın şekilde tespit edilmesidir.
Şirket değerlemesi; şirketlerde çeşitli sebepler doğrultusunda hasıl olabilmektedir.
i) Finansman İhtiyacı: Şirket finansman yaratma isteği ile, faaliyetlerini sürdürmek ya da büyütmek için hisse senedi ihracına ihtiyaç duyabilmekte ve bu durumlarda değer hesabı yapılarak hisse fiyatları belirlenebilmektedir.
ii) Şirket Birleşmesi: Şirketlerin faaliyetlerini genişletmek, daha büyük ölçekte bir organizasyon ilerletmek için bir araya gelmek istediği durumlarda hem birleşilen şirketin değerini analiz etmek ve kararı bu doğrultuda stratejik olarak belirlemek hem de akabinde hissedarların yeni şirketteki pay oranının belirlenmesi için değerleme yapılabilmektedir.
iii) Ortaklık Değişimi: Şirketin bir ortağının ayrılması sırasında ödenecek olan ayrılma akçesinde ve aynı zamanda yeni bir ortak alındığında o ortağın payının belirlenmesinde şirketin değerinin hesaplanması ihtiyacı doğmaktadır.
iv) Zorunlu Pay Değişimi: Miras, boşanma ya da icra gibi durumlarda şirket hisseleri el değiştirebilmekte veya bölünebilmektedir. Bu durumda da; hakedilen pay karşılığının verilmesi için şirket değeri hesaplanmaktadır.
Şirket Değerlemesinde Etki Eden Faktörler ve Hesaplama Yöntemleri:
Şirket değerini etkileyen faktörler, şirketin yapısı, sermayesi, varlıkları, yönetim şekli ve kurumsallığı, faaliyetleri, geçmiş performansı, kullanılan teknoloji düzeyi, şirketin ar-ge faaliyetleri, yürüttüğü projeleri, bilinirliği ve marka değeri, ilerleyen süreçte tamamlanacak olan sözleşmeler ve kar potansiyeli, şirkette uygulanan finansal ve finansal olmayan stratejiler, sektöre bağlı faktörler (sektördeki hakimiyet durumu, pazar durumu, , müşteri kitlesi, hammadde temini, sektörün piyasadaki yeri ve büyüme potansiyeli) gibi durumlardır. Bunun yanı sıra şirketin hukuki durumu da oldukça önem arz etmektedir. Geçmiş davaları, devam eden uyuşmazlıkları, hukuken karşılaşılan riskleri, şirketin yapılaşma şekli, sendikanın varlığı ve yönetimsel & iş hukuku anlamında karşılaşılabilecek risklerin doğru analiz edilmesi de gerekmektedir.
Şirket değerlemesinde oldukça farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Bunlar genel olarak; defter (bilanço) değeri, tasfiye (likidasyon) değeri, nek aktif değeri, indirgenmiş nakit akımları, piyasa değeri, yeniden yapma değeri, işleyen teşebbüs değeri, emsal değeri, piyasa çarpanları, çarpan analizi, amortize edilmiş yenileme değeri, fiyat -kazanç oranı, fiyat – nakit akımları, kurulum maliyeti vb. gibi olukça çeşitli yöntemler bulunmaktadır.
En çok kullanılan değerleme yöntemlerini kısaca açıklamak gerekirse;
i) Net Varlık (aktif) Yöntemi: Şirket bilançosunda aktif ve pasif varlıklar tespit edilerek bunların güncel piyasa değerleri hesaplanmaktadır. Bu yöntem; şirketin yeniden kurulmasında oluşan maliyeti, şirket varlıklarının piyasa değerini ve varlıkların satılması durumunda elde edilecek gelirin tespitini sağlamaktadır.
ii) İndirgenmiş Nakit Akımı Yöntemi: Şirketin yalnızca mevcut varlıkları değil; ileride elde edeceği gelirler de güncel değere indirgenmektedir. Bu yöntem; şirketin kar etme planına ve amacına yöneliktir.
iii) Tasfiye Değeri Yöntemi: Şirket faaliyetlerinin tamamen durdurulması durumuna odaklanan bir yöntemdir. Şirketin varlıklarının satılması akabinde edinilen değerden tüm yükümlülüklerin düşülmesi sonrası kalan değer hesaplanır. Tasfiye masrafları ise; düzenlenmiş olan özsermayeden düşülür.
iv) Piyasa Çarpanları Yöntemi: Çarpan analizi olarak da adlandırılan bu yöntemde; piyasadaki benzer firmaların birleşme, devralma gibi faaliyetleri değerlendirilerek kıyasen uygulanan bir hesaplamadır.
v) Emsal Değeri Yöntemi:Genellikle gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketleri tarafından başvurulan bir yöntemdir. Taşınmazların piyasadaki emsal satış değerleri ile karşılaştırılması suretiyle hesaplama yapılır.
vi) Kurulum Maliyeti Yöntemi: Şirkete ait tüm tesislerin yeniden kurulmak istenildiğinde ortaya çıkacak maliyet gözetilerek yapılan bir hesaplama tekniğidir. Bu yöntem özellikle üretim faaliyetinde bulunan şirketlerde tercih edilmektedir.
vii) Hisse Fiyatına Göre Değerleme Yöntemi:Halka açık şirketler için; şirketin halka arz sürecinde hisselerinin borsada işlem görmesi sonucu hisse senedine düşen fiyat üzerinden şirket değeri hesaplanmaktadır. Esasen borsadaki değişkenlik payı gözetildiğinde her zaman sağlıklı bir tercih olmasa da; günümüzde özellikle teknoloji şirketleri için marka değerlemesinin esas alınmasında sıkça başvurulan bir yöntemdir.
Sonuç: Yukarıda bahsedilen nedenler doğrultusunda şirket değerlemesi artık günümüzde sıklıkla başvurulan bir teknik olup; değerleme sebebi olan işlemden verim alınabilmesi, gerçeğe en yakın tahminde bulunulabilmesi için kritik öneme haizdir. Şirket değerleme ve danışmanlığı teknik bilgi ve hakimiyet gerektirdiğinden bu alanda profesyonel danışmanlık hizmeti veren kuruluşlar veya avukatlık ofisleri tarafından hizmet alınarak ilerlenmesi, alıacak olan danışmanlık hizmetinde ise; süreç için ön hazırlık yapılması, hem şirkete yönelik hem de şirketin piyasadaki konumuna yönelik gerekli bilgilerin temin edilmesi, değerleme için uygun yöntemlerin seçilmesi ve akabinde değerleme raporunun oluşturulması gerekecek olup; bu adımlarda deneyimli ve uzman bir kadro ile ilerlemek riskleri minimuma indirerek gerçeğe en yakın sonuç elde etmek için avantaj sağlayacaktır.