Kuruluştan Büyümeye Girişimcilik

Girişimcilik, normalde iş kurma esnasında alınan riskten daha fazla risk üstlenerek hem ekonomik hem de ekonomik olmayan farklı değerleri kapsayan bir süreçtir. Girişimciler, ileri görüşlü kişiler olarak, halihazırda ihtiyaç olmasa da gelecekte ihtiyaç doğması muhtemel alanlara dahil olarak, iş fırsatı yaratabilmektedirler.

Belirlenen alandaki iş modelini oluşturmakla başlayan bu sürecin devamını, pazara çıkma ve ölçeklenme adımları takip eder. Bu süreçte çalışmalar, hukuki ve stratejik bir tabana oturtulmalıdır. Bu kapsamda pazara giriş, büyüme stratejisi ve hatta girişimden ne zaman vazgeçileceği önem taşıyan hususlardır.

PAZARA GİRİŞ

Pazara giriş, başlangıç aşamasında planlanması gereken önemli bir stratejik adımdır. Bu süreci iyi yönetmek girişimin geleceğini şekillendirecektir. Bu kapsamda, pazara giriş öncesinde bazı hususların tespiti önem arz etmektedir.

Fikrin Değerlendirilmesi: Akla gelen her fikrin bir girişim doğuramayacağı aşikar olduğundan, fikrin bir girişime hayat verip veremeyeceğinin değerlendirilmesi önceliktir. Özgün olmayan ve birden fazla girişimin üzerine inşa edildiği fikirler klasman dışı kalacaktır. Zira, dolu bir pazarda fikrinizin diğerlerinden ayrışması ve sivrilmesi daha çok çaba gerektirecektir. Ancak bu esnada, fikrinizin daha önce neden markete düşmediği de araştırılmalıdır. Zira, daha önce aynı fikirle pazara girmeye çalışmış bir girişimci başarısız olmuş ise; fikrin faydalı olup olmadığı hususunun tekrar değerlendirilmesi gerekecektir.

Hedef Pazar Belirlenmesi: Girişim hayata geçirilmeden önce, hedef pazar incelenerek sektörün genel demografisi belirlenmelidir. Girişiminizin hitap edeceği kitle belirlenirken yaş aralığı, ilgili kişilerin meslek ve ekonomik statüleri gibi hususlar üzerinde çalışılması gerekir. Bu şekilde hedef kitle belirlenerek doğru pazara yönelim sağlanacaktır. Hedef kitle doğru belirlendiğinde, bu kişiler ürün veya hizmeti birbirine önerecek ve girişim daha fazla kişiye dokunacaktır. Hedef kitle, hedef konum ve hedef sektörler belirlenmek suretiyle hedef pazar oluşturulacak ve girişimin işleyiş stratejisini belirlemek kolaylaşacaktır.

Rakiplerin Belirlenmesi: Hedef pazarın belirlenmesi, rakiplerin belirlenmesi ile paralel ilerler. Hedef pazar belirlendiğinde, bu pazarda varlığını sürdüren rakipler de tespit edilebilecektir. Aynı şekilde rakipler tespit edildiğinde, rakiplerin müşterileri de hedef pazarın oluşumunda ve incelenmesinde işe yarar bilgiler elde edilmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda, rakiplerin pazardaki güçlü ve zayıf yönleri de belirlenecektir. Halihazırda var olan ve denenmiş bir ürün ve hizmeti kullanmayı sürdürmektense, yeni olana geçmek ve test edilmişten uzaklaşmak tüketici için her zaman zor olacaktır. Ancak yeterince araştırma yapılarak rakiplerin eksiklikleri tespit edilirse, girişimde özellikle tespit edilen alanlar parlatılacak ve girişim diğerlerinin önüne geçecektir.

Son olarak, girişimin izleyeceği yol belirlendikten sonra meydana gelecek değişimlere de ayak uydurmak gerekecektir.

ÖLÇEKLENME

Kuruluş aşamasından sonra, girişimi ayakta tutma aşaması gelir. Bu bağlamda yalnızca girişimin varlığını sürdürmesi değil, şirketin ne zaman ve ne ölçüde büyüyeceği gibi konuların da değerlendirilmesi ve planlanması gerekir. Aksi takdirde, kontrolsüz büyüme sadece girişimleri değil, büyük işletmeleri bile iflasa sürükleyebilmektedir.

Yeni kurulan bir girişimde sürekli bir harcama durumu olacaktır. Girişimin dönmesi için harcama yapılmasına gerek kalmadığı ve işletmenin kendi kendini döndürebildiği döneme gelinmesi ise her girişimcinin hayalidir. Bu aşamayı ise girişimin kendini döndürmekten ne kadar öteye gidebileceği hususunun araştırılmaya başlanması takip eder. Bu aşamada, işletmenin genişlemeye ne ölçüde hazır olduğu da belirlenir. Büyüme konusunu değerlendirirken çeşitli faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlar arasında işletmenin büyümeyle başa çıkabilecek mali kaynaklarının ve istihdam kapasitesinin değerlendirilmesi yer almaktadır.

En önemli husus ise, finansal kaynakların etkin kullanımı yoluyla istikrarlı bir büyüme elde etmeyi amaçlayan ölçeklenmedir. Ölçeklenme kavramı kapsamında, büyümeye karar verirken stratejik analiz yapılması, büyümenin maliyeti ile sermayenin maliyetinin karşılaştırılması ve elde edilen bulgulara göre bir oranlama yapılması gerekmektedir. Büyümenin sürdürülebilir olması için maliyetler ve satışlar arasındaki denge değerlendirilerek karar verilmelidir.

GİRİŞİMDEN ÇIKIŞ

Girişimciler, tüm bu emeğin ardından işlerine karşı olan bağlılığını sürdürmek istese de; girişimciliğin en önemli noktalarından biri de gemiyi ne zaman terk etmek gerektiğinin bilinmesidir. Girişimine maddi ve manevi bağlı olan girişimci, kusurları görmekte zorlanabilir. Ancak kuruluş aşaması kadar, girişimden çıkış aşaması da planlama ve strateji gerektirir. Zira girişimcinin yokluğunda yürümeye devam edemeyecek girişimlerde, karlı bir çıkış yapmak bazen mümkün olmayabilir. Bu nedenle, girişimin en azından kendi başına yürüyebilir konumda olması, çıkış stratejisi oluşturabilmenin öncelikli şartıdır. Aksi takdirde yapılabilecek tek şey, girişimi tasfiye etmektir. Bu halde, girişimin elinde bulunan değerlerin satılması halinde belli tutarda bir kazanç elde edilebilecektir.

Girişimden vazgeçtikten sonra, çıkma yöntemi olarak en çok satış tercih edilmektedir. Bu kapsamda bir kişi yahut firmaya girişim satılabilecektir. Bu yöntemde sıkça karşılaşılan uygulama, devir akabinde girişimcinin bir süre daha görevini sürdürerek geçişin kolaylaştırılmasıdır.

Benzer şekilde, başka bir şirket ile birleşilerek de girişimden çıkılabilecektir. Bu halde, diğer şirket yönetimi devralır ve görev ve sorumlulukların devredilmesiyle çıkış gerçekleşir. Ancak bu halde, anlaşma şartlarına da bağlı olarak nakit elde edilememesi ihtimal dahilindedir.

Girişimin yalnızca tek kişiye ait olmadığı durumlarda, girişimin ortağa devredilmesi de çıkış yollarından biridir. Yapı büyük oranda eski halini koruyacağı ve ortağın işleyişi biliyor olmasından kaynaklı olarak; daha hızlı bir geçiş süreci yaşanacaktır.

Yönetim kurulunun işleyişi sürdürebildiği durumlarda, girişimci kendi paylarını halka arz ederek kademeli olarak da girişimden çıkabilecektir.

SONUÇ

Girişimcilik, her aşamasında planlama gerektiren bir iştir. Pazara girişinden, girişimden çıkışa kadar her aşamada ileriyi görebilmek önemlidir. Bu kapsamda, bir fırsatın varlığını keşfederek bir girişim fikri ortaya atmak yeterli değildir. Zira, keşfin akabinde girişimi hayata geçirme süreci yer alır ve bu süreç daha fazla emek, daha fazla yatırım ve daha fazla zaman gerektirir. Dolayısıyla girişim, bu fikri doğru yer ve zamanda işlemek, büyütmek ve gerektiğinde bırakabilmektir.

İlginizi çekebilir

Yorum Yap

Email adresiniz gizli kalacaktır.