Ticari hayatın gelişmesi ile birlikte şirketler de çoğu zaman yatırımlarını büyütme, sermayesini artırma ve faaliyet kapsamını genişletme ihtiyacı duymaktadırlar. Bu ihtiyaca yönelik gösterilen gelişmelerin en önemli yansımalarından biri de şirket bünyesinde yönetici, yönetim kurulu üyesi veya müdür sıfatı ile çalışan kişilerin sorumluluğunun artması olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorumluluk artıkça, iş kapsamında ortaya çıkabilecek hata veya zarar riski de artmaktadır. Şirketler ise hem kendilerini hem de yöneticilerini bu sorumluluğun sebep olabileceği zararlardan koruma eğilimi göstermektedir. İşte bu noktada; yöneticilerin sorumluluğu ile ortaya çıkan zararların teminat altına alınması söz konusu olabilecektir.
Yönetici sorumluluk sigortası, (D&O Liability Insuranca) zarar sigortasına bağlı bir sorumluluk sigortası çeşidi olup; özel hukuka tabi tüzel kişilerin bünyesinde çalışan yöneticilerin, yönetimsel faaliyetleri icra ederken mevzuata aykırı bir ihlal oluşması durumunda oluşabilecek zararları tazmin etmeyi ve mali açıdan koruma altına almayı amaçlamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise, yöneticilerin zarara sebep olan eylemlerinin kasıt içermemesi, kusur, ihmal ve hata kapsamında doğmuş olması gerekliliğidir.
Yönetici sorumluluk sigortasının işleyişi ve türleri hakkında bilgi vermeden önce, genel olarak sigorta ilişkisini, tarafları ve edimleri hatırlatmakta fayda vardır. Sigorta sözleşmesinde prim ödeme mükellefi olan kişi sigorta ettiren olup; sözleşmenin doğrudan tarafı olarak yer almaktadır. Sigortalı ise, sigorta sözleşmesi kapsamında, riske karşı menfaati teminat alına alınan kişidir. Ödenen primler karşılığında bu riskleri temin etmekle mükellef olan ise sigortacıdır.
Sigorta ettiren şirket uygulamada daha çok anonim şirket ya da limited şirket olarak karşımıza çıksa da; kollektif ve komandit şirket, dernekler, vakıflar, kooperatifler gibi diğer özel hukuk tüzel kişileri de sigorta ettiren olabilmektedir. Yönetici sorumluluk sigortası kapsamında eylemleri sigorta teminatı altına alınan kişiler ise yönetici, müdür, yönetim kurulu iyesi gibi, şirketin idari, operasyonel veya yönetimsel faaliyetlerini icra eden kişilerdir. Yöneticileri; hissedarlar ve ortaklar, banka ve kreditörler, tedarikçiler, şirket çalışanları, resmi kuruluşlar ve kamu kurumları, tasfiye memurları, diğer rakip şirketler, alacaklılar ve diğer tüm 3. Şahıslar oluşabilecek zararlardan sorumlu tutabilmektedir.
Uygulamada yönetici sorumluluk sigortası mesleki sigorta türünden ayrılmakta ve kendine özel biçimlendirmeler içermektedir. Yönetici sorumluluk sigortası doğrudan yöneticilerin sigortalanması şeklinde olabileceği gibi, doğrudan şirketin sigortalanması şeklinde de olabilecektir. İlkinde sigortacı tarafından doğrudan yöneticiler sigortalanmakta ve bir anlamda üçüncü kişi lehine sigorta şekli (başkası hesabına sorumluluk) gündeme gelmektedir. Sözleşme sigorta şirketi ile şirket arasında yapılmakta, prim borçlarından ise yine şirket sorumlu olmakta ancak sözleşmeden doğan haklar sigortalı olan yöneticilere ait olmaktadır. Bir diğer türde ise, yöneticilerin sorumluluğu sonucu doğan zararları şirket ödemekte ve sigorta şirketinden talep etmektedir. Yani sigortalanan da doğrudan şirkettir. Yönetici sorumluluk sigortasının hangi tipte yapılacağı şirketin iç dinamikleri, finansal durumu, zararların olağan şartlarda tazmin edilme şekli ve elverişliliği, risklerin kapsamı gibi ölçütler dikkate alınarak sigorta şirketi ile belirlenebilmektedir.
Mevzuatta ve uygulamada yakın geçmişte yer bulan yönetici sorumluluk sigortaları, ticari hayatın büyümesi ve gelişmesine katkı sağlayacak, risklere karşı şirketlerin faaliyetlerini sürdürmeyi zorlaştıran ya da imkansız hale getiren zarar tazmini külfetini azaltacak bir sigorta türü olup; özel hukuk tüzel kişileri tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Somut vakıalara kıyasen sorumluluk kapsamında ele alınan durumların daha soyut ve karmaşık yapıya sebep olabileceği de gözetilerek, başta yapılacak olan sigorta poliçesinin içeriği olmak üzere, hem başlatılacak olan teminat sürecine hem de risk oluştuktan sonra zararların tazmin edilme sürecini hukuki açıdan değerlendirmek, bu kapsamda şirket içi dinamiklerin, stratejilerin ve önlemlerin alınmasını profesyonel destek alarak sağlamak oldukça önem arz etmektedir.













