EYT Nedir?
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) kavramı 8 Eylül 1999 tarihinde çıkarılan 4447 sayılı kanunla hayatımıza girmiş ve 5510 sayılı kanunla varlığını sürdürmektedir. Söz konusu kanunla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı çalışanlarının emekli olması için gereken şartlar değişmiştir. Öncesinde yalnızca sigortalılık süresi ve prim günü ile emekli olmak mümkünken, bu düzenleme sonrasında hem gerekli sigortalılık süresi ve prim günü artırılmış hem de emekli olabilmek için belirlenen yaşa gelme şartı aranmıştır. Böylece, gerekli sigortalılık süresini ve prim günlerini dolduranlar belirlenen yaşa gelene kadar emekli olmaya hak kazanamamaktadır.
Değişiklik Öncesinde ve Sonrasındaki Şartlar
Değişiklik öncesinde kadınlarda 20 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim; erkeklerde ise 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim şartını yerine getirenler emekli olabilmekteydi.
Değişiklik sonrasında ise; erkekler için emeklilik şartları 7000 prim günü ve 60 yaş ya da 4500 prim günü, 25 yıl sigortalılık süresi ve 60 yaş olarak; kadınlar için ise 7000 prim günü ve 58 yaş ya da 4500 prim günü, 20 yıl sigortalılık süresi ve 58 yaş olarak belirlenmiştir.
2008 senesinde gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformuyla birlikte yaş şartı kademeli olarak yükseltilerek 1 Mayıs 2008 ve sonrasında sigortalı olan erkekler için 60 yaş ve 7200 prim günü, kadınlar için ise 58 yaş ve 7200 prim günü olarak belirlenmiştir. 2048 senesinden sonra geçerli olmak üzere sigortalı olanların emekli olabilmesi için cinsiyet fark etmeksizin 7200 prim günü ve 65 yaş zorunluluğu getirilmiştir.
EYT Düzenlemesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalardan sonra EYT düzenlemesi kapsamında 8 Eylül 1999 öncesi emeklilik şartları aranacaktır. Bu şekilde, kanun ilk çıktığında geriye dönük etkili olan düzenlemenin bu etkisini geri almak amaçlanmaktadır. Dolayısıyla düzenleme 9 Eylül 1999’dan itibaren sigorta kaydı olanları kapsamayacaktır.
Yapılan son açıklamalara göre düzenlemede herhangi bir yaş sınırı bulunmayacak ve emekli olmak için gereken şartlar aranırken SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ayrımı yapılmayacaktır. Prim günü ve çalışma süresi koşullarını sağlayan herkes kanun çıktığında emeklilik dilekçesi vererek hemen emekli olabilecekr, koşulları sağlayamayanlar ise tamamladıkları tarihten itibaren emekli olabilecektir. Prim günü dolmayan kadınlar doğum borçlanması, erkekler ise askerlik borçlanması yapabilecektir.
Emekli olduktan sonra Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışmaya devam edecekler için sigorta prim teşviki getirilerek şirketin emekli için ödeyeceği primler düşürülecektir. Böylece, normal çalışan ile emekli arasında prim farkı kalmayacaktır.
Yaklaşık 2.250.000 kişinin emekli olacağı bu düzenlemeden sonra işverenler için kıdem tazminatı ödemeyi kolaylaştırmak adına KGF destekli kredi paketi devreye girecektir.
Borçlanma ile EYT Kapsamına Girmek
Askerlik borçlanması ile EYT düzenlemesinden yararlanabilmek için askerlik hizmetinin ilk sigortalılık başlangıç tarihinden önce yapılmış olması gerekecektir. İlk sigortalılık başlangıcından önceki dönemde yapılan askerlik hizmeti borçlanıldığında, ilk sigortalılık başlangıç tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilecek, bulunacak tarih 8 Eylül 1999 ve öncesinde ise, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını yerine getirerek EYT kapsamında emekli olmak mümkün olacaktır.
Doğum borçlanması ile EYT düzenlemesinden yararlanabilmek için staj sigorta girişinden sonra, uzun süreli sigorta başlangıcından önce doğum yapılmış olması gerekecektir. Bu dönem borçlanılarak sigorta başlangıcı geri çekilecektir.
Bunun dışında doktora öğrenimi, tıpta uzmanlık, avukatlık stajını yapanların staj süreleri, kısmi süreli çalışılan aylara ait eksik süreler de borçlanılabilecektir.
Ancak; aday çırak, çırak veya stajyer sigortalılık başlangıcı olanlar EYT kapsamında olmayacaktır.
EYT Kapsamında İhbar Tazminatı
Yargıtay’ın 22. H.D. 2016/27701 Esas ve 2020/630 Karar sayılı kararı uyarınca; “İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.” şeklinde belirtilmiştir.
Buna göre, EYT kapsamında emekli olacak kişiler ihbar süresine uymak zorunda değildir.
EYT Kapsamında Fesih
Çalışan için Fesih Durumu: 1475 sayılı Eski İş Kanunu’nun hala yürürlükte olan 14. Maddesi kapsamında işçi belirlenen prim gün sayısı ve sigortalılık süresini doldurduğunda kendi isteği ile işten ayrılma ve bununla birlikte kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ancak, Yargıtay 9. HD. 2006/2716 E., 2006/8549 K. Sayılı kararında da görüleceği üzere, başka bir yerde çalışmak için işten ayrıldığı anlaşılırsa kıdem tazminatı almaya hak kazanamayacaktır.
Kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü, işçinin SGK’dan işten ayrıldığında kıdem tazminatı kazanabileceğine yönelik alacağı belgenin ibrazı ile doğar.
İşveren için Fesih Durumu: Emeklilik, İş Kanunu çerçevesinde işveren açısından geçerli fesih sebeplerinden biri olarak sayılmamaktadır.
Buna ek olarak, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 27.10.2003 tarihli, 18257/17985 sayılı kararı uyarınca; “Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının fesih tarihinde emekliliğe hak kazandığı sabit olup, uyuşmazlık dışıdır. Belirtmek gerekir ki bu salt emeklilik fesih için geçerli bir neden olamaz. Emekliliğin fesih için geçerli bir neden teşkil edeceğine dair bir kurala yer verilmiş değildir.”
Buna göre, EYT kapsamında emeklilik şartlarını sağlamasına rağmen emekli olmak istemeyen çalışan, emekli olmaya zorlanamamakta veya yalnızca bu sebeple işten çıkarılamamaktadır.













